Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
ben hiç bir zaman anlamadım bu hayatı ve hiç bir zaman da mutlu olamadım bir aşkın yıkılmış köprülerinde hangi buluta vurulsam sırılsıklam etti yüreğimi hangi dağa baksam güneş yakıp savurdu küllerini hep ellerimdeki bir parça umutla yaşadım bu güne kadar ama ne bir umut geldi kalbime ne de düşlerim bir gerçek oldu bu umutsuzlar şehrinde
özlerdim ama gelmezdi sevdiğim ölümü bile ardıma alacak kadar severdi kalbim ama o gözlerime baka baka terk ederdi bu kenti yollara küser inatla gitmezdim benim olana kadar ama hiç bir zaman benim de olmadı hep bir sonbahar akşamının serin rüzgarlarına bıraktı yüreğimi
umut etmesi güzel gelmese bile en azından kavuşamadığım duygular için kurduğum hayallerim var şimdi bu bazen yetiyor bazen de kahrediyor ama en azından hiç bir şeyin olmaması kadar kötü değil hep ellerimde bir şey varmış gibi yaşatıyor insanı bu da kahrettiği kadar mutlu ediyor ya da mutlu ettiği kadar da kahrediyor sonunda aman ne bilim işte ne olup biitiyor bilmiyorum hayatı boş boş yaşıyorum nereye gittiğimi nereden geldiğimi niçin yaşadığımı hiç bilmiyorum bilmeden yaşıyorum
karanlık bile gölgesiyle yaşıyor ne mutlu ona gecelerin bile sevdiği var gökyüzünde bir yıldız gibi ama ben hangi sabaha uyansam güneş hep geç kalıyordu ısıtmak için ya da ben her gün yanlış bir sabaha uyanıyordum ya da Şizofrenik bir hasta gibi mi? yaşıyorum bilmiyorum off yaşayıp gidiyorum işte öylece
ya ben çok geç kaldım bu hayata ya da benden önce geçip gitti bu yaşam kendimden geçtiğim bu günlerde içimden atamadıklarım ve yapmak isteyip de yapamadıklarım vuruyordu kalbimi her gün geç kalmışlığın çaresizliği umutların da bir kölesi gibiydi içimdeki mutluluk hiç gelmedi ama bende hiç vazgeçmedim hep umut edip her gece bir bahar düşledim yine gelmedi olsun gelmesin dedim ve ben her gün yeni geceler bekledim
hangi sokağa girsem çıkmaz yazıyordu hangi yola girsem kırmızıdan geçilmiyordu sağ tarafımda yollar sol yanım da ise hep bir umut vardı yine bir adım gidip üç adım geri dönüyordum yüreğim ile hayat arasında çekilen ince bir çizgide öylece gidip geliyordum bu bir kararsızlık mı? ya da bir aptallık mı? biliyorum serseri bir kalbim vardı aslında vazgeçmeyen pes etmeyen bir yüreğim vardı benim ama şimdi ölüyormuyum bilmiyorum hah şimdi ona da geç kalır ya kalbim ağlayıp ağlayıp gülüyorum
hiç ilk gidenim olmadı hep gittiler dedim benden hep gittiler ama dönmediler dedim bazen de ben gittim ama ya erken gittim geç döndüm yada geç gidip erken geldim bu şehre ya da ben gittim kimse gelmedi peşimden döndüğümde ise hiç bir şey eskisi gibi değildi acı olan yanı da bu ya zaman her şeyi alıp götürüyor hiç bir şeyi eskisi gibi yaşatmıyor
şimdi yeni umutlar bekliyorum yeni yeni saatler geçiyor ardından aşk mı? para mı? hayat mı? yoksa adam gibi yaşamak mı işte bundan bahsediyorum ya hepsini bir kenara atıp ben sadece hak ettiğim ve geç kaldığım her şeyi geri isitiyorum . . . Mawish . . .
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Geç Kalanlar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Geç Kalanlar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.