....
ay yine ağlamaklı..
dökmüş yıldız gözyaşlarını öylece.. nur saçarken mabadine karanlıklar olmuş yeri yurdu evi ocağı.. ne güneş kadar sıcak ne sıcak bir güneş olabilmiş.. sevdalıya yakamoz çarşaflar sermiş belalıya darağacı zakkumlar.. kaçmış tüm karanlıklardan.. içmiş kader kadehlerinden.. geçmiş ıssız limanlarından.. saçmış gümüş saçlarını şemaya.. ne bütün olabilmiş ne yarım. ne var olabilmiş ne kayıp.. tomurcuk avuçlara dokunup dedesi olmuş tüm çocukların... |