Çoğalan Sesin
öyledir bir akşam üstü heyecan çanları çalar
gülümseyerek gökyüzüne döner güzelliğin oyalanacak bir şey bulmalı şimdi saçlarının buklesi ellerimin ellerine tur bindirmesi ve çoğalan sesin gibi nasıl inanır insan yokluğuna bilmiyorum ne yana dönsem uyuyamam baktığım her yerde dalgın gölgeler sabahın ışıklarını uyandırır yüzünde saçların dağınık başın omzumda eski bir bahtiyarlığın güncesini gezerim dalmışım bir an bir uçurtmanın ipini çeker gibi gidemem daha uzağa ayaklarımda çimlerin serinliği ne yerde ne havada hemen kavuşamayız ya molası akşam gürültüsüne karışan başka şehirler serin merdivenlerinde tadılan o esintinin bir sıcaklığa doluşması gibi akar ciğerime iki çay iki çay bir sigara karanlığın sinsi çizgisi parlar dilimde ay öper dağları kimsecikler yok ovalarda bir kaç haneli köyler ışıklarını söndürüyor içimde figürleriyle kelimelerimi kaplayan fısıltı kurtaramam içimi bu saçmalıktan ateşi çıkmış sayrılığın sarhoşluğunda ellerin öper alnımı buz gibi kirpiklerimde huzur kapatırım seninle gözlerimi. |