acının rengini suyun ıslaklığına boyamış hudutsuz sevdalar haziranın kurumuş öksürük tadındaki gecesinde kaçak birer yolculuk olup Lac deresinin bağrını adımlıyor
bir yol üstü lokantasında saçlarına Amed düşmüş adamın kuru soğana uzanışında binbir telaş ve olmayacak bir yalnızlığın ezikliği kokuyor nefesi
acının rengi boylu boyunca dökülmüş akranları çoktan büyümüş kül kalıntılı köylere ölüsü çocuk bombaların Ramallah’dan kalkıp Reyhanlı’ya çığlık taşıması aklımın kanlı Maraş’ı
ey Roboski ahlı ağıdım mavinin içine sığınaklar düşlediğim koca bir dünyakardeşliği yanıyor gözlerimde nasılsın eşkıya türküleri diyerek geçtiğim vakit sesini doldurdum toprak damların tarhana kokulu analarından önce semaha duran Mevlevi göçlerle yıkandı ruhum ve adını bile hatırlamadığım lehçesi tanıdık, yüzü çatlak ihtiyar bir yarayı selamladım Uğur’un Ceylan’ın gözlerinde
...
bir sürekli şehirlerarası hasrettir ülkem gurbet yorgunluğunda sılası demli özleyişler dört duvar kentlerin siyahzamanında ağlaşır cüssesi ağır işçilerin avuçlarına doldurdukları resimlerde dalıp giden çocuksu bakmaları susar acı renginde tütün kağıdına bastırılmış türküler duvara asılı sazın yüreğinden koparılıp gazete üstü bir kadeh ağrının yanına koyulur yıldız kayar uzakta bir kurşun seker çocukların esmer derisinden ve acının rengi her yönün her hasat zamanında farklı duyguların tarlasından toplanır
şimdi Filistin diye bir hikayenin ateş tutmuş gözleriyle Cudi’nin yanağından seyrediyorum Zigana’dan kopan aşkları
tenime gölgesiyle bağdaş kurmuş ey rüzgar bana düşleri masallara ayrılmış bir çocuk bağışla dini dili ırkı mezhebi ayırt edilmeyen gülümseyişiyle acıta acıta savur aklıma birazdan hayatın közleri dumanlarını basar gözlerime sakın ağladığımı sanma sanma yada bilki ağlarım her canı yıkılmış canlı gibi ağlarım işte sorma ...!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AĞIT şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AĞIT şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
YÜREĞİNE MERHABA BEREN AŞK ZATEN HER OLGUBA DUYGUDA VAR BİZİMLE...AŞK NASIL KAVRADIĞIMIZA GÖRE ŞEKİL ALIYOR SANIRIM...ÇOK TŞK EDERİM MUTLU ETTİN YİNE..
Akla kazınan her acı... en çok ta buna isyanım var...adımın kanla anılmasına. çocukluğuma, gençliğime kan bulaştıranlar bugün başka şehrin sokaklarında çocuk avında.... acı hep çocukların akıllarında.... çocuklar ise hiç kimsenin umurunda. mahalle arkadaşlarımla gizli kaçamak oynadığım oyunlara gitti aklım,,, sayende şair.... oysa çok masumduk biz, ne gördük, ne duyduk nede bildik ama alnımıza yazılan yazıyı yaşadık yıllarca.... çok çok eski yıllar da değil halen taze, halen acıtan... üşümedim dondum...zor haziranın uzun bir gecesi...soğuk çok soğuk...
ey Roboski ahlı ağıdım mavinin içine sığınaklar düşlediğim koca bir dünya kardeşliği yanıyor gözlerimde nasılsın eşkıya türküleri diyerek geçtiğim vakit sesini doldurdum toprak damların tarhana kokulu analarından önce semaha duran Mevlevi göçlerle yıkandı ruhum ve adını bile hatırlamadığım lehçesi tanıdık, yüzü çatlak ihtiyar bir yarayı selamladım Uğur’un Ceylan’ın gözlerinde
Yine müthiş dizeler..Yine yaşamın içinden. Teşekürler Bülocan yüreğine,kalemine..