Su 99-Almanyadan İzine
kazara bir haber duyulsa
filanca “-Alamandan izine geliyomuş” o kadar! hatta gerçekle alakası olmasa da eş-dost-akraba, kim var kim yoksa herhangi bir Alamanyalının evine doluşurlar jip, minibüs, kamyon hatta traktör kasasında bin-bir ayak, bir ayak üstünde Yalvaç’a üstlerinde en yeni “düğünnük urba”lar sabah ezanına yakın İstanbul’dan gelecek otobüsü beklemeye koyulurlar gelip; iki saatlik yoldan köyde bir bayram havası gökyüzünde bu güne değin görülmemiş öylesine bir pırıltı mevsim ne olursa olsun olmadık çiçekler açardı herkes iyimser, herkes gülümser, herkes masum varsın bizim evden hatta akrabamız, hısımımız, ahbabımız olmasın hepsinin hasreti bir ayrı.. kapılar ardına kadar, pencereler-perdeler açık, dam, avlu, sokaklar süpürülmüş uzak-yakın, eş-dost, konu-komşu müjdecinin hediyesi yün çorap geceler boyu -uykusuz kalınıp-örülmüş mutluluğa, ömre bereket olurdu sevinçler sevinçler üstüne doldurulurdu kazara Akyolağzı’ndan yeşil bir cip göründü mü ya da olmazdık zamanda bir araba gürültüsü, bir düdük (klakson) sesi kendiliğinden fırlar kahvelerden bütün evlerden birileri zemberekten boşanmış yay çayıra çıkmış tay gibi tetikte beklemekte olanlarla yarışırcasına gördüğü filan yoktur aslında kimseyi “mücüde ebe, dede, amca, hala, yenge, abıla” gelen araba kime daha yakınsa kaldırır olmadık birilerinin yüreğini yüreği ağzında yaşlı anaların Alamancı yere inmeden daha tiz bir “yavrııımmmm” sevinciyle ağlar kendinden başka hasret çeken yokmuşcasına doyumsuz öper-kucaklar, sarılır-öper kucaklar ağıtlar yakar e(vi)mizin öğü dee payam ağacı içimde hasretlik ölümden acı anasının daa her derdinin ilacı getme alamana, (getme) güldür ananı alamanda galsın alman parası e(vi)mizin öğü dee çalıdan çelen aştım gapıları da yok ku bi gelen yanımızda olsan da yeterdi kölgen getme anam yavrım, (getme) güldür ananı aşımıza zehir alman parası … elden-ele evin bir odasına tıkıştırılır çantalar, poşetler, valizler, bavullar Alaman şekerleri; nanelisi, çikolatalısı ve filtreli HB sigarasının dumanı en kısa zamanda bütün odayı kaplar… mayıl mayıl; anadan, babadan, paralıyı sevenlerden bakışlar söylenebilecek başka şey kalmamışçasına “-şükür” “-hesapsız şükür” “-şükür elhamdülillah” “-şükür Alla(hı)ma ölmeden seni bi(r) da gördüm ya taha ne isderin.” “-ekmeğe “birot” deyollar” “-desen(y)e ot yeyollar” “-ekme(ği)n içine ot mu goyollar da” “-bi ekmek altı lira” “-burada yetmiş guruş” “-buranın parasıynan onbeş liradan fazla” “-mark deseniz ya ya da bizinkine Tü-Li de(yi)in” “-valla bedafa yaşayoz Allahın ekme(ği) onbeş lira olu mu len bi(r) amele gömüyesi” “-haa!! öyle mi…..” “-ekmek yemeyviseniz olmayo mu” “-burada yediğinize sayın, burada bol bol yen, orda yeme(yi)n” “-ekmeği buradan götürün” “-onnar bi diliminen doyar biz iki ekme(ği)nen doymayız” “-su işmezlerimiş öyle mi” “-bire içiyollar” “-ben gaynadır da su içerin” “-Allah, Allah” “-aman gardaşım bire-mire işme çoluk-çocu(ğu)n nafakası” “-tabii onnarın dinin de günah değil” “-bireynen başlarsın arkası geli(r)” “-ondan zındık gibi şişiollar desene” Resim işte öyle bir gün Rahmet diliyorum |
Alamancı yere inmeden daha
tiz bir “yavrııımmmm” sevinciyle ağlar
kendinden başka hasret çeken yokmuşcasına
doyumsuz öper-kucaklar, sarılır-öper kucaklar
ağıtlar yakar
e(vi)mizin öğü dee payam ağacı
içimde hasretlik ölümden acı
anasının daa her derdinin ilacı
getme alamana, (getme) güldür ananı
alamanda galsın alman parası
e(vi)mizin öğü dee çalıdan çelen
aştım gapıları da yok ku bi gelen
yanımızda olsan da yeterdi kölgen
getme anam yavrım, (getme) güldür ananı
aşımıza zehir alman parası
Anadolunun her yanı aynı örf ve adetleri paylaşıyor demek ki, Benim köyümde de aynı şekilde karşılanırdı akşam oturulut dışarıda alamancı anlatır herkes nefessiz dinler.
Yüreğine sağlık usta
______________________Saygılar