6
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
2597
Okunma

Filistin yarası bir çığlıkla
Ramallah isyanı bir düşde uyanıyorum
ve gözlerime düşen her bombayla
bir bir ölü çocukları ağlıyorum
...
tedirgin cümlelerden
korkusu silik sözcükler bağışladı yalnızlık yüreğime
aklım bir ton buğday tarlası
şah damarım kızıl bir yorgunluğun suskun anıları
ağlarken eğilerek yüzümü sürdüm
şehrin orta yeri gözlerine
bulutlar düşüyordu tam da
merkezi boşlukların ırmağından
kapımı çalan iklime elimi sürdüğüm
gece yarısı suskunluğunda
biliyordum ki
basamaklardan çıkan figürler dağılacak
ezik serüvenli odaya
ve rihter ölçekli bir sevgi koynuna alarak geçmişi
bir bir ağrıtacak yüreğimin
seher vakti özlemlerini
gülümseyerek büyüyen
zaman arası rüzgarlarda var
her şey aklını yitirmiş kabuslardan gelmiyor tabi ki
eli ayağı sonsuz sevgiler besleyen hayallerde var
kabına sığmaz kalabalık sevdalar akar
caddelerin sağırlığında
kör bir akşam karşılar top yekun yağmurları
ve damla damla hisseder
görmeyen ıslaklık acısız sokakları
ağır yenilgiler toplayarak
cephelerin sınırlarından çekildik bazen
hayati yalnızlıklara
kuytular siyah bulutları çekerdi
duvarların nasırlı acılarına
bir çok yaşam koptu
çocuk güzeli düşlerimizde
aynalarda gördüğümüz kimseleri unuttuk
sarhoş dalgalı şehirlerde
bağışlanacak nice suç bindi
suçsuz yere aşklarımıza
ama bağışlayacak hiç bir yürek olmadı
yıkıldık kaldık bilmediğimiz ağrılarda
topladığım
acılar ve yalnızlıklar adına gelen mektupları
tek tek okudum
simsiyah gecenin varoş sevdasında
sabahın altısında çamura bulanarak
okula giden çocuklarda ağladım ara sıra
salkım söğüt hayaller resimleyen
ressamların fırçasına aşık oldum
kadınların resmi geçit susmaların da
çığlık çığlık fermanlar yazdım cumartesi annelerine
aklımın firari kaçmalarında
ıslıklı hayatların
sahnelerinde ağlarken buldum palyaçoları
dümdüz bir kırgınlığın eşiğinde
son buldu konuşmalar
ve yazdığım hiç bir kelime umudunu yitirmedi
o yüreği rehin günlere rağmen
hep yaşadı harflerin tozlarında ki
uysal ve aşık tutanaklar
bazen kaçak yalnızlıklarda kalabalık aşklar yaşıyor ruh dediğin...!