Su 77-Ramazan Akşamları / Elma
.
kazara biri, namazdan, niyazdan sormaya görsün Kabışın Musa; konudan konuya geçer, fark etmez alakası olsa da, olmasa da “-adamın biri yolundan gedip gederikene yolunun üsdündeki bi(r) çayda yanal bi(r) alma ğörmüş bi de acıkmış emme, yahay.. almayı tam da dişle(ye)ceğimiş öyle ya… aklına bu almaya bi bakan-çekenin olcağı düşmüş adaca(ğı)z yes ediyoru ordan dereye a(ğ)zı (y)okarı gede-ğede-ğede çayın gıyısından akdığı bi ba(h)çaya varmış baksay kı ağanın biri baçada u(ğ)raşıp duruyoru “-Es Selamün Aleyküm” deye Allahın selamını veriyoru durum böyle-böyle deye meramını annadıyoru ağa, annayoru tabi adamın bizçileyin cahıl bi köylü parçası olmadığını adamın yüzüne epe(y)li bakdıgdan sonura “-eyi dedin gözel dedin de” deyoru, “ben bu ba(h)çayı yedi yılda etişdirdim yedi yıl bu ba(h)çaya köle oldum, hızmat etdim sen de yedi yıl kölem ol, hızmat et bana ondan sonura gel, duruma bi(r) bakalım, ö(y)le halallaşalım” deyoru adama adam; tabi heş düşünmeden “-pekey” deyoru, adama hızmat ediyoru “Allah … Allaaahhhh” görüyorun mu bi.. görüyorun mu bil fiil tam yeddi sene hızmat ediyoru adama “-hinci nerde …” nayetinde, varıp ağanın huzuruna çıkıyoru “-ağa böyle böyle kapına köle oldum tam yed’di sene helallık verde varayın gedeyin memleketime” “ağa “-duuurr bakalım” ben sana yedi sene sonura duruma bi bakalım dedim hakkımı halal etcen demedim ki öyle de(ğil) miydi” … “netçede ağa “-benim bi gızım (v)mar emme, hunu eyi belle.. benim gız kel-kör-sağır, dilsiz hemi de elsiz- ayaksız gızımı alısan helalleşiriz” adam boynunu büküyoru “-ona da pekey” deyoru gerdeğe girince bi baksaykı dünneler gözeli ağanın gızı hemen ordan seğidiyoru ağaya “-ağa bu ğız senin gızın deği senin gızın kelidi….., körüdü…, dilsiz idi… elsiz ayaksızıdı.. ya! bu ğızın zerre noksanı yok azalarında” “-dur” deyoru ağa “-dur delioğlan celallenme otur bakayın huraya beni eyicene bi diğne” …… “-benim yalan dünyada bi evladım var oda o keldir dedim saçını namehrem görmedi kördür dedim harama bakmadı dilsizdir yalan söylemedi elsizdir dedim hakkından fazlasına el uzatmadı ayaksızdır dedim a! Allahın emrettiği yoldan gayrısına yörümedi” …….. “-sana ğelinceee; ….” “sen ki! bi çayın götürdüğü almayı ısdırıpda helallık almak uçu dağı, daşı aşıp geldiğinde Irapbıma şükretdim bana seni yolladığına dova ediyodum “-hu bi tenecik sabi sübyan gızıma halal süd emmiş birini ehsan eyle” deye seni ğördüğüm gün dedim kiiii “-işdehecik bu!” demek kiyne dovalarım gabil oldu şükür.. bin şükürler olsun gözel Irapbıma işde çift-çubuk, sana işde bağ-bağça hepisi sizin varın gedin gönlünüzce mes’ud olun işde…. mezep imamımız İmam-ı Azam Ebu Hanefi Haziretleri dünyaya bu anne ile bu bobadan geldi Canab-ı Allah ahir zamanda hepimize onnarın yüzü suyu hormetine iyman Gur’an nasip eyleyesin” “-amiyn Allahım amiyn” NOT: ben sadece anlatılanı naklettim Allahın verdiği ömrün 7 yılını dişlediği için verip arkasından da çocuklarının anası olarak kel, kör, topal, dilsiz elsiz ayaksız birini tercih eden biri olmayı kabul edebileceğimiz bir seçim.. haa bu başka dine mensup biri olsaydı derdik ki; kızını gördükten sonra "bu adamın kızını kaçırmayayım safı oynayayım", mümkündü.. her neyse.. not: Resim için Y.BAŞKAK’a teşekkürler |
gerçekten yine çok güzel anlatmışsınız,
gözümde canlandırdım..
tebrikler,
selâmlarımla..