jiyanbirazdan suyun gözlerindeki suretinden kendimi bırakarak yıldızların heybesine aklımın arsız voltaları yüreğimin unutkan yanıyla içime çekeceğim tüm yalnızlığımı ... seninle hiç üşümedik boyacı çocukların sinema önlerinde tutulduğu titremelerle tek bir palto içinde susturup kenti geceyi boylu boyunca hiç yürümedik üşümedik gölgelerimiz yan yana düştüğünde kaldırımlara kış masalı bir aşkın dilinde kaçak birer suçlu gibi deşifre edilmedik biz seninle hiç üşümedik bildiriler öteki ruhların gözlerinde yazarken aralarına serpişmiş eyleme hazır aşklar üşür üşür hayata kadın olarak tutunan sahipsizlik biz farklı yolculukların ters istikametlerine savruluruz savrulur okuma yazması olmayan kitaplar üşümeye hazır bir düş aralanır biz çok uzak iklimlerin ağaç gölgelerinde acırız ... susuyormusun kar toplayan sesinden anladım susuyorsun ana rahminden çıkmış gibi bilmeden ve hatırı sayılır bir üşümenin koynuna uzanmış duruyorsun susuyorsun benle hiç üşümediğin kentin soğuk olmayan gecesinde üşüyorsun kedi miyavlamaları üstüne başına bulaşmış yalnızlığı tırmalıyor parçalandıkça kimsesizliğin üşüyorsun kapının dışarıdaki ahir zamana kapalı olması senin tenine oturmuş soğukluğu eritmiyor aklından yüreğine akan Zap suyunda çırılçıplak kalmışsın gibi üşüyorsun benim gözlerimin içindeki vakitte susup olmadığım yanlarınla üşüyorsun ... sensizliğe çarpıp düştüğümde etrafa saçılan senli halimi seviyorum kuşların kanatlarında kopan çaresizlik üşütüyor beni ben durmadan sensizliğe kendimi çarpıp dağılan senli zamanı seviyorum öncelerimi tütün sarılı kağıdın kül usunda yaktım unuttuklarım bugün içinde közlenmiş hatırasızlık üşüme avuçlarına sakladığın benli halinle ısın pencerene tüneyen şair sesli rüzgar susmalarına değsin konuş yüzyıl uyumuş bir ağacın kökünden sıyrılır gibi biz seninle hiç üşümedik yasadışı bir yağmurun militan ıslaklığında uzaktan uzağa rehin kaldık biz seninle hiç üşümedik üşümesi sıcak bir aşkla yıldız çektik ayrı kentlerin saçlarından birazdan düşlediğim bütün üşümeyle gece olacak ve tarifi lisanlara uymayan bir lehçeyle tek bir ağacın uzak dalları üşüyecek...! yaşayış düşlerken üşümedik , üşüyemedik seninle... |
Kişi ân gelir kendi kıyametini de sever.. Dert değil..