sessizlik ölümdür..’her sessizlikten sonra içime soğuk bir ölüm düşüyor ve sanki kıskıvrak yakalanıyorum’ bu nasıl bir senaryodur bilmiyorum dilim dursa,dudaklarım kıpırdamasa sözcükler kelebekler gibi özgürce uçup gitmese işte o an başlıyor Azrail’in fırtınası. gerilim dolu kasvetli bir film gibi anasını satayım sanki damarlarımda akan kan donup kalıyor bu fırtınada ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem, nereye kaçsam kurtulamıyorum. teslim alıyor beni apansız bir düşman gibi ve sanki pusuya düşmüş bir insanın terlediği gibi korkunun hükmettiği salaş sular akıtıyor gözlerimden ellerim şimşek hızıyla seğiriyor dokunmak istesem tutamıyorum tutmak istesem hissetmiyorum bu nasıl yaşamaktır bilmiyorum. donup kalıyorum işte hayatın belkide en güzel yerinde ne aşağı ne de yukarı çıkabiliyorum sadece kendimi, ölümün soğuk esen akortsuz ritmini dinliyorum ve buradan ne zaman çıkacağımı doğrusu hiç bilmiyorum.. mayıs/2014 |