hayat ve hüzün
şimdi bir yel eser saçlarına
gözlerinin içine değer esintisi akar bir iki damla sel olur yürüdüğün bütün caddeler kuşatırdı seni kendine bütün sular. ağzına kadar tıka basa hüzün dolardı aksırsan,tıksırsan sıkıntı çıkardı içinden ve sonra azar azar solardın tıpkı sonbahar yaprakları gibi düşerdin sessiz bir kaldırımın ayak ucuna basıldıkça iki büklüm kırılmış, incinmiş bir dal olurdun hep. ta ki ölüm gelip ensenden vurana kadar biriken bütün acıları senden alana dek yaşardın. diyarbakır/2014 |