gözlerime merdiven dayayan kadınlara
Gökyüzüne merdiven dayamıştı kadın gördüm
Anladım aşkın yerden göğe keder yağdırışını Büyük kahırlar gördüm sonra derin susuşlar Ellerimi merdiven boşluğunun uçurumuna terk ederek Yıldızlardan ve puslu bulutlardan medet umarak Kırmızı güllerden kekre bir şiir ördüm.. Harelenmiş ufuklarda yanık bir umut kokusuydu Söylendikçe oktav oktav çoğalan aşkın ezgisi Bense savrulan külüydüm kırık dökük bir ömrün Ne bir selam verilir ne bir not düşülür artık Tarihin sayfalarına tebessümle doğmuyorsa gün.. Eteklerini toplamış yürüyordu dalgın gördüm Şehre geceleri inen meleklerin çoğalan hüznü gibi Birazdan kayacak bir yıldız gibi aceleci ve güzel Savrulup duruyor içimde savruldukça çoğalan özlemi Bakışlarında kırılan fay hatlarındadır sürgünüm Bir ağıt yükseliyor göğe bilmem ki giden kim aşktan Bir cenaze haşmeti seğirtiyor yollarda Ne aşka düşüyor nur ne yürekte azalıyor acı Susuşumda bir savaş ve kahır ve kekre intizar Bıktım artık bir yolcunun hüznünü yaşamaktan.. |
Yalnızlıklar biriktirmiş.
Kutladım.