Ne kadar af dilesem affedilmez kusurum,
Dayanılmaz yangında zora çürük tekersin;
Önünde eğilmeye bilirsin de cesurum,
Yıllardır o yaktığın nara körük çekersin.

Melekleri eyledim gönlümüzün sefiri,
Ama hiç duymuyorsun aşk dünyamın safiri,
Uykusuz gecelerin uslanmaz misafiri,
Yıllardır o yaktığın nara körük çekersin.

Diz çöksem geçit vermez dinlemez gönül dağın,
Ne tarafını dönsem kaplar lavından ağın,
İçin için eririm, hasret kokar toprağın,
Yıllardır o yaktığın nara körük çekersin.

Sensiz sabaha kadar bitmez ki gecelerim,
Şuursuzca ismini durmadan hecelerim,
Akıl mantık tanımaz azap düşüncelerim,
Yıllardır o yaktığın nara körük çekersin.

Her yatağa girende başlar aynı serüven,
Nerede sevip öven, o şakacıktan döven?
Bitmeyen bir azaba döndü sevgiyle güven,
Yıllardır o yaktığın nara körük çekersin,

Derdim ki her geceme mehtap olup doğasın,
Geceme gündüzüme rahmet gibi yağasın,
Azgınlaşır gelirdi beni tutup boğasın,
Yıllardır o yaktığın nara körük çekersin.

Nerede şimşek gibi bakıp delen gözlerin?
Nerede güneş gibi kamaştıran yüzlerin,
Dayanılmaz bir ateş gibi hasret közlerin,
Yıllardır o yaktığın nara körük çekersin.