HOŞGELDİN
Sen geldin
Dağlar yeşerdi; Bahçelerde erik ağaçları, Kiraz dalları çiçeğe durdu. Kırk yıllık düzen soyundu Asık yüzlü üniformalarından; Gökyüzünden mavileri çalan düşüncelerin Giyindi savruk sınır tanımazlığını. Aşkın ucu kırık sırı dökük aynası Gösterir oldu en çıplak haliyle Görünmezlerini çatlak gönlümün. Acemi kaldım gelişine Şaşkındım dillerim tutuldu. Gövdemin üzerinde salınan Benim asi başım Yarışa yeni başlayan Bir kısrak başı gibi atıldı önüne, Kendine katık etti gülümsemelerini Sardı koynuna geri kalanını ömrünün. Hoşgeldin İyi ki geldin Şölen eyledin kuytularını bu viran evin. |
Dağlar yeşerdi
Bahçelerde erik ağaçları
Kiraz dalları çiçeğe durdu
Kırk yıllık düzen soyundu
Asık yüzlü üniformalarından
Gökyüzünden mavileri çalan düşüncelerin
Giyindi savruk sınır tanımazlığını.
Aşkın ucu kırık sırı dökük aynası
Gösterir oldu en çıplak haliyle
Görünmezlerini çatlak gönlümün
Bu bölümde bir kelimeyi (köylerde) çıkarttım. Bir kelimeyi (Sırrı değil sırı olmalıydı) düzelttim. Birçok noktayı virgülü attım...
Diğer bölümüne sözüm yok.
Güzeldi. Hoştu...