bir başka biribinlerce eşek arısı iğne dürtüyordu ütopyalarına haritası yanıyordu uzaklarda düşlerinin geceye yakışmıyordu karanlık yarısı yanmış ay vardı penceresinde tümü diyetti hayatının zor şeydi adamlık dengine getiremiyordu b’i polaris’i,çoban’ı ülger’i şamanlığına sığınarak denedi ateşi geçirgen duaları yarmadı yalıtkan zamanı umutlanmadı daraldı mim koymuştu mistikler kimliğine sabıkalydı adı duyulmamış bir evliyanın üçüncü kuşağına sığındı el istediler el verdi sikke dediler veremedi yandı attı çomağını kaydırdı ay’ı adı beraber kaydı kimdi acep dedi kabir taşlarındaki gölgeler de değişir mi çizdi birini değişti güldü geri istedi cismini ismini döndü kaya yazıtlarına çağırdı dedem korkut’a ya medet soyum gel beni yeniden boy’la,yeniden soy’la cümle alem soyunmuşken soysuzluğa kasım |