Kırmızının ÖcüSızıyor kan, tan aralığından damardan yayılırken korkular.. tünemişiz işte yalnız bir dala üşümüşüz içimize, örten yok dışımızı... Kalın kalın giyinmişiz de gafleti unutmuşuz merhametin ince zarını kimisi yâr koynunda yalanlarla inlerken yar başlarında terbiye olmuş kimileri; duymamışız... nekes kalmış insan yanımız... Serkeşliğe bulayıp dudakları kurak öpüşmelere bel bağlamışız dilimizde haz değil, köz olmuş kelimeler yangınlardan korkarken körük olmuşuz cehenneme.. Rûhumuza üflenmiş büyük sır sur sanıp toplanmışız kendi mahşerimizde dirhem dirhem sağmış her zevki bedenimiz gökyüzüne bakarken gözbebeklerimiz içi geçmiş aynalarda tuz buz ölmeyi unutmuşuz.. Titreşen nağmelerde tizleşir yalnızlıklar herkes içine gömülür şimdi fatihâsız... Özlem Tarhan 24/nisan/iki bin on dört |
İç yolculuklar yalnız yapıldığından belki de bu kadar üşümeler...
Harika bir yürek sesiydi...
İçtenlikle kutlarım. Sevgiler.