bir son mutlaka vardır...!şiir son olunca , tüm sonları giyiniyor üzerine...! sustuğumu söylemeyin tanrıya birazdan çok büyük bir yalnızlık içip susturacağım kelimelerimi son gördüğüm çocuğun son baktığım yerin ve son dokunduğum tenin hakkı var bende ağlamak istemiyorum ağlatmayın...! yağmur yağmalı artık kurudu ruhum kurudu acım yağmur yağmalı bu gece uykusuzluktan geberene kadar ıslanmalı gözlerim gözlerim evet gözlerim...! gittiğimi söylemeyin mısralara ki ne çok severim onlarla dertleşmeyi beyaz kağıdın gemi oluşunu izlerim artık sözcükler yolcu bense ölü bir hava zerresi...! şarkılar söylenmeli çok oldu dinlemeyeli aşkı aşkı unutalı çok oldu sağır bir yalnızlık kör gece dilsiz pişmanlıklar kaldı uyanmalı kapımın tokmağı açıldığında içeri girmeli biri biri yada bir rüzgarın sesi...! hoşçakal demek zordur bazen veda etmek onurunu zedeler sevdanın kuşlara özenirim göçmek isterim kendimden nereye nasıl olursa olsun açarım göğsümün sol yelkenini bir deniz üstü köpük olurum hoşçakal demek zordur bazen veda etmek onurunu zedeler insanın aklım karıştı yine susmama az kaldı son kısma merhaba .... şiir tutkusunun aşk çocukluğunda ve devrimci yüreğimle olduğum kadar oldum yalnızdım kalabalık bazen içime rehin düştü hayaller dışımda deprem sesleriydi umutlarım acıdım kendime bazende yenildim aynanın maceraperest yüzüne şiir uyanışım şiir susmalarım şiir aşkım şiir asi yanım şiir başkaldırışım şiir yalnızlığım şiir var oluşum yok oluşum kayboluşum ve şiir gitmelerim en uygun zamanın en uygun yerinde unutuluşum .... dostlara selam buraya kadar eyvallah.... |
bütün kapılar şiire açılıyor.
gidilemeyen şiirler okuyorum.
her birinde dört mevsim, binlerce iklim...
fırtınalı, güneşli, sisli, asi, delikanlı, durgun, yorgun, yalnız, yitik, bazen de çok kalabalık ...
şair böyle yazdı diye mi buradayım..
yoksa şiirden gidilemeyeceği için mi....
aslında memnunum bu hâlden.
iyi ki gitmek yok şiirlerden...