ÖMÜR DEDİĞİN
Mihenk taşı ömrün,
Geçmiş dünde kaldı, gün bugün. İç içe geçmiş sayısız halka Cümle âlem kul köle birbirinin yoluna. Kâh susar ahvalim kâh boşalır gözyaşı Geçip gider ömür, bilemez kimse son anını. Sürükler götürür rüzgâr Savrulur adeta yaprak yaprak İnsanız işte kuş misali. Bazen durgun, Bazen hoş bir esinti. Kaybolmamak mümkün mü Sürer gider her daim kaderin esareti. Dengeler bozulmuş artık Hiç olmadığı kadar Huzuru yapamadık gittik Ömrün yanına katık. Rahata eremez şu sefil gönül Her dem için için kaynayan bitmez bir hüzün. Yine de tükenmez olur mu çareler Nezdinde sevginin O’nun yolunda geçmeli ömür dediğin. |