Su 48- Kurt-Kuzu ve Tilki
Eşe-Fatma
“-mesel-mesel meliki o(ğ)lu-ğızı oniki ot verdim melemedi duz verdim yalamadı ıkınır sıçamazıdı donunu alır gaçamazıdı” "-olcağından değil ya mesel işdaa bi çobanınan, bi canavar arkadaş olmuşlar, günü-ğelmiş canavar, “bana bi can yoldaşı” deyeleg çobandan bi guzu isdemiş arkadaş oldukları uçun o da; “-ben garşı dağa çıka(yı)n bi gaval çala(yı)n sürü bana doğru akışır gelir en arkada galan; burnu yağlı götü ballı (yani sümüklü-ötürüklü ) kel bi guzu galır o senin olsun” demiş senin çoban dediğini etmiş, dırmanmış depeye başlamış “fülülün fülülün” deye gavalını çalmaya canavar da en arkada galan burnu yağlı, götü ballı guzuyu sırtlamış getmiş (orman)gorudakı evine guzunun adını da zağır ebelerinin adıdır "Eşe-Fatma” gomuş, yemlemiş, sulamış, beslemiş, bakmış, guzu da çok ğözel hemi de nassı; gabadayı bi guzu olmuş, ha bunda de bunda derkene olcak ya, canavarınan, guzu birbirlerine havas olmuşlar evlenip, yuva gurmuşlar gün gelmiş Eşe-Fatma guzlacı olmuş Eşe-Fatma beslenmiş- garnı böyümüş emme bu arada, senin gurnaz dilki bizim Eşe-Fatma’yı görmemiş mi görmüüüş, besili, damızlık ğibi gafaya gomuş guzuyu cız-bız, külbastı kebap yapıp yemeyi dilki, gizli-ğizli tığlamış çal(ı)ların arasından bi zabah baksaykı canavar efendi öküzlerinen çift sürmeye ğetmiş dilki a(ğ)şama ğadak beklemiş ağşamleyin canavar gelince "-et yedim etlendim süt işdim sütlendim aç Eşe-Fatmam gapıyı ben geldim" demiş ertesi-ğün gazma-kürek, canavar işe getmiş dilki gapıyı çalıp, "-et yedim etlendim süt işdim sütlendim aç Eşe-Fatmam gapıyı ben geldim" demiş Eşe-Fatma; dilkinin sesinin inceliğinden gelenin canavar olmadığını sezmiş tabi gapıyı açmamış, dilki ağşama gadak aç aç dolanmış a(k)şama do(ğ)ru gene çal(ı)ların arasına sinlenmiş canavar geldiğinde bi ğözel dinlemiş ağşamüsdü, canavar gelince gene "-et yedim etlendim süt işdim sütlendim aç Eşe-Fatmam gapıyı ben geldim" demiş dilki bu, hin o(ğ)lu hinin tekiymiş hatasını ertesi ğün telafi etmiş canavar gazma-kürek gene işe ğedince sesini canavarın sesine benzetmiş "et yedim etlendim süt işdim sütlendim aç Eşe-Fatmam gapıyı ben geldim" demiş burnu yağlı, götü ballı guzu yani Eşe-Fatma da kendi kendine "-gocam haralda evde bişiy unutdu" acaba neyi unutdu deye guzu-guzu gapıyı açıvırınca gurnaz dilki bi anda Eşe-Fatmanın üsdüne atlamış, ömü(ğü)nü sıkmış, Eşe-Fatma garnı burnunda, iki canlı ne de olsa fazla direnememiş son nefesini vermiş senin gurnaz dilki, Eşe-Fatmayı bi ğözel yemiş, tabiii bi ta(ha) da o gedennerde görünmemiş canavar a(ğ)şama eve gelince bi baksaykııı; gapı açık, eşe-fatmanın gannarı her yerlerde bulaşık tüyleri dağınık dilkinin hayınnığını anlamış emme olan olmuş sinirinen gakıp, zararınan oturmakdanısa deye bi pilan yapmış ordan varıvımış, dereğap derin bi guyu açmış içine ataş yakmış köz etmiş guyunun üsdünü ağaşlarınan-çulunan gapamış "-ekmeğ edecen dilki gardaş ha bi bişirivi" deye dilkiyi ça(ğı)rmış, dilki gelince çulun üsdüne oturtmuş dilki közün ıscaklı(ğı)nı tandırın ısca(ğ)ı sanmış bu arada canavar guyunun üsdündeki ağacın birini çekerine-çekmez cumburlop haydiii dilki guyunun dibini boylamış guyruğu, gılağı götü-başı yanmış yandıkca cooozz cooz diye "ele götüm, ele daşşa(ğı)m" deye aşşadan ba(ğı)rırımış canavar daa Eşe-Fatmanın öcünü almış gene de guyunun ağzına gelip, dilkiye bakmış o hala aşşadan "ele götüm, ele daşşa(ğı)m" deye ba(ğı)rırımış "-ele daşşam der misin" Eşe-Fatmamı yer misin" demiş, bu mesel de burda bitmiş. “-dede dilki goyun yer mi” “-yau bunun alt tarafı mesel “mesela yani” bak hinci mesel; canavarı guzuynan garı-ğoca etdiri(r) dilkiye guzu yeditdiri(r) Rahmetli Dedem’in bakışı ve ifadesi ile Cümlemizin Geçmişlerinin günahları affola Resim için Yüksel Hanıma teşekkürler |
masalda her şey olur,
tebrikler,
selâmlar..