islik cal...
huznume bahar düştü
Ne guzel gulustu gözyaşlarının ardındaki sevgili Devrik olduysa bir onceki cümlem Bilki gunesim az once bir kez daha usudu Ve yalpalandi kalbim palazlanirken ömrüm Belki ondandir devrik, devrim, devran Gibi kelimeler ve köşe kapmaca oynayisi kalemin Sen bilemezsin neden ağlıyor suya doymuş Sümbülum Neden hep sana döner hukmedemedigim kervan Oturduda baş koseme kirpiklerin bak yine soyundu Yine karardı hava yine bulutlar musalla Salla gitsin demekle olmuyor be gülüm Arsiz bir martı simidimi yedide Kanıma dokundu Rucu etti sana anlatamadigim masallar Sustukca eceli geldi dilimdeki bulbulun Ah! Su kahrolasi yasaklar Sol yanim ağrıyor solcumu oldu yoksa ask Bin fersah yol gittim sensiz şehirler gordum Sensiz kasabalar Sessiz bir papağan gibiydi olum sessizliği ogrettigim Rüyamda cennete gittim sonra sensizliği seyrettim Akreple arkadas oldum zamanı bir daha ordum Sayiklarken elif, lam, mim Isirdi ruhumu istakozlar Şimdi bir erik ağacının üstünde Gündelik seylerle uğraşıyorum Elimde beyaz bir tebesirle Gunese yağmur ismarliyorum Iskaliyorsam gozlerini bilki seni sevmedigimden degil Karavana atıyor kalbim nedense bu aralar Gece carsafini cekince haberleselim Duyuyorsan bu siire islik cal |