Saklayan Gece
ışık dışarıya sızarsa karanlığı aydınlatmaz
aya yakın bir pencereye kurulsak kapı tıkırtıları uykumuzu bölecek olursa hangisinden korkardınız sizi saklayan geceden mi gözlerini kapatıp içinin ölmezliğine sığınan karamsar bütün tasarılar geçti iyi şeyler var mı varsa ağlayıp dua etmelisin lütfen parmak uçlarımdan başlamasınlar gelmeye kimse yok mu sen bile iç konuşmalara kapılıp ne söylediğimi bilmeden ara sıra göz uçlarıma dikilen hayalet soluğumda yaşamaya çalışan titrek canavar niçin kaçıyorsun ki benden onun için kötü şeyler düşünebilirim günün çılgınlığını anlatsam ona koştukça daha uzun bir menzile aydınlık bir sabahın tükenmezliği seni yok etmeye yetmez ki şimdilik bütün siyahlar benden yana kapatıp büyütebilirim ne düşünüyorsan beraber yatıp beraber uyanalım benim sen olduğuma inanmıyorsan o keskin yokluğunu özlüyorum aklımı susturan yelin uğultusuna kapılıp üşümeyi sabaha dek meltem basamaklarında soğuyan ateşimi gizlice dindirmeni ve beni sevmeni istiyorum ölüm. |
Attım kendimi, gecenin karanlığında. Issız bir köşeye.
Dilimi koparıp atmama gerek kalmadı, dudaklarımı mühürledim.
Ölümün gözükmeyen, soğuk yüzüne.
Ölüm... bu kalemlerden uzak olması dileklerimle.