BÜLBÜLE GÜL YAKIŞIR
Kuru kuruya olmaz sevgiye külfet gerek
Hakk’ı seven bir kişi Hakk’ın emrin tutmaz mı? Bindiğin azgın atın dizginini bırakma Kendin bilen her insan her an nefsin gütmez mi? Karga seçici değil barındığı yer islik “Vak/vak” diye bağırır sesleri kalın ıslık! Onlar için fark etmez ha çöplük ha da pislik Bülbül ise dâimâ gül dalında ötmez mi? Âşık yârini görse; görür görmez vurulur Hafif bir meltem esse yaprak gibi savrulur Rüzgârda koku arar hasretiyle kavrulur Yârdan ayrı kalmışsa yâr gözünde tütmez mi? Önce düşün karar ver sözü söyleme direk Ondan mahrum kalmışsa neye yarar ki yürek O kendini adamış elbet ona; O gerek Hakk’a inanan kişi Hak’tan gayrın itmez mi? Kılmasan bile imren beş vaktini kılana N’olur tenezzül etme ne yalana, talana Ölüm en büyük nâsih elbet ibret alana Kim ki delil isterse kitap/sünnet yetmez mi...? 11/04/’14 Hanifi KARA |
Tebrikler
saygımla.