AH İSTANBUL - FETHİN GÜLÜ İSTANBUL
Konuştukça rûhumu, ne de güzel okşuyor
Dili ayrı bir şeker, o canım İstanbul’un. Galata, Dolmabahçe, Üsküdar, Beylerbeyi Surları beni çeker, o canım İstanbul’un. Daha da güzelleşir ilkbaharla, hazanla Bâzen doruğa çıkar, gönül yakan Sûzan’la Ne de güzel ötüyor seher vakti ezanla Bülbülü başka şakır, o canım İstanbul’un. Ona yakışan da bu, artmalıdır artılar Dünü referans alsın değişmesin tartılar Yakamozla birlikte raks ederken martılar Boğazı başka akar, o canım İstanbul’un. İbretle bak dört yana, n’olur dolaşma seyip Dikili taşları gör, geçme ne var ki deyip Topkapı, Sultan Ahmet, Ayasofya ve Eyüp Her yanı tarih kokar, o canım İstanbul’un. İlk göreni öyle ki, kendine büyülemiş Gelmiş, geçmiş şâirler ne şiirler söylemiş Edâ, cilve, naz, sitem hepsini cem eylemiş Güzeli başka yakar, o canım İstanbul’un... O canım İstanbul’un, o canım İstanbul’un... Hanifi KARA FETHİN GÜLÜ İSTANBUL Yüzerek karadan Haliç’e doğru Rakseden geminin yolu İstanbul. Nice şühedânın Eyüp Sultan’ın Fâtih’in gönlünün gülü İstanbul. Ulubatlı’m boşa akmadı kanlar Ezanlar yükseldi kesildi çanlar Camiler, çeşmeler, saraylar, hanlar… Tarihî eserle dolu İstanbul. Dünyaya açılmış bir bab-ı âli Ona duâ etmiş Şeyh Edebâli Öyle bir devler ki, Devlet-i Âli Başkentler başkenti ulu İstanbul. Yüzünü çevirmiş güneşe, aya Kapısını çalan kalır mı yaya? Açmış kollarını iki kıtaya Fakir, fukaranın eli İstanbul. O karşılar seksen ilin aşını Altın eylemiştir Rabb’im taşını Bir yanlışlık görse çatar kaşını Kimsesize kimse velî İstanbul. Öyle bir devir ki her şeyi farklı Acze düşürüyor bu günkü aklı Kim bilir bağrında ne sırlar saklı Şu dertli dünyanın dili İstanbul. Zaman oldu yâdellere katıldın Zaman oldu altın ile tartıldın Zaman geldi Kostantin’den kurtuldun En hayırlı günün Salı İstanbul. Sonunda kavuştun müjdeli üne Işık saçıyorsun dünden bu güne Mânâ güzelleri Mekke, Medîne Zâhir güzelliğin şalı İstanbul… Hanifi KARA |
İstanbul bir başka güzel, yaz yaz bitmez güzellikleri, uzak kalınca özlemi içine işliyor insanın...Kutluyorum kaleminizi şair arkadaşım...
Özür dilerim İstanbul...
Özür dilerim şehrim...
Hani demiştim ya bıktım senden
Hani demiştim ya gideceğim burdan
Gidemem İstanbul'um gidemem senden
Bırakamam ki anıları,
Bırakamam ki seninle/sende yaşanılanları
Doğduğumda seni gördüm
Öldüğümde seninle olmaktır emelim
Seni seviyorum İstanbul'um
Özür dilerim şehrim.
Trafikten bunaldığım bir anda “bıktım İstanbul’dan, gideceğim buradan “ demiştim ve akabinde pişmanlıkla çok sevdiğimi dile getiren karalamam...🤗