Ömür Hesabı
Bu hoş görünümlü şehir adeta bir hücre oluyor bana
Aldığım her nefes ciğerlerime batıyor. Bazen duvarları ardından da dağları delmeye niyetleniyorum Lakin parmaklarımın gücü ancak süzülen yaşlarımı silmeye yetiyor Mazimdeki yalancı aşklara Üfürükten sevgilere Göstermelikten sevenlere, Vefa borcunu takıp gidenlere Yürek kızgınlığımı ve öfkemi haykırıyorum Uçsuz bucaksız çaresizliğime kızıyorum Öfkem o vefa borçlarına değil Dünyanın en geniş yürekli misafiri olan kendime Çok mu ki sevgim, güvenim? Her önüme çıkan mertlik ve dürüstlük oyuncularına Samimiyet hokkabazlarına, Şişirme yüreklere bol keseden dağıtıveriyorum. Oysa şimdi, Oysa diyerek başlayacak o kadar çok cümlem var ki! Lakin içimden gelmiyor başlamak. Sevgi ve güvenim gibi Zamanımı da garantisiz cömertliklere savurmadım mı yıllarca… Şimdi saniyeler bile kıymetli bana Eski aşkların üzerine yeni bir sevda kusup Takıp gideceğim umut nöbetlerimi Gelecek insana neler getirir bilinmez Kesin olan tek şey eldekilerin garantili olmayışıdır Ben de bu kesinlikten hareketle kalan son güven kırıntılarını Güzel günlerin Işıl ışıl göklerin olacağına dair umut döküntülerimi Oyunu sevmekten yana kullanan yüreğe hediye etmek istiyorum. Düşmek üzereyken ya da düşmeye yeltenecekken elimden yüreğiyle tutan Aşk denen o en büyük yalana sevgiyle tokat atan Yaşanacak sayısız engele karşı beni verdiği güvenle zırhlayan Artık ne yöne savurduğu belirsiz kararsızlık destanları değil Yaşanacak karşılıklı sevgilerin olduğunu müjdeleyen Umut şarkıları söyleten gerçek aşkın ayakları önüne Hayatımın geri kalanını sermek istiyorum. Bir kere aldım ya gözlerine dalmanın tadını Hayat bana sağlamına dokunup dursa da Omuzlarımdan tutup sendeletse de Kalan sınırlı vaktimi senin yoluna tüketerek Geçmişin zararını kapatmak istiyorum Şimdi izin ver bana geçmişte yaşadığım boşunalıkları Vuslatının saniyeleri ile denkleyeyim Kapansın, eşitlensin tüm hesaplar “Nasıl harcadın ömrünü” sorulduğunda bana “Sevdim hem de sevilerek sevdim” diyebileyim… Arif_Odabas |