sorgulamasavunduklarım yasal acılara karşı yasadışı bir aşktır ... çevirdiğinde baktığın her karenin ters yüzünü ayrı bir yorumlamadır gördüğün içine oturan gerçeğin susarak ağlamasını hissedersin ve dışına vurduğun sahte mutluluk ruhundan çaldıkların olarak yerini alır yitirdiklerinde kavram telaşları yargılama tutkusu ölümcül sorgulamalar az önce kalabalık olan insanlığını şimdi yalnız bir pişmanlık olarak belirler ezbere aşk duyumsaması yüreğinin ırmağını kurutur ansızın bulduğun değere sahip çıkamamaktan sevdanı sahipsiz bırakırsın terk hayaller başlar ve uğurlar seni ayrılığın adaletsiz acılarına öğrendiğin kadar değil öğrenmeye aç olduğun kadar insansındır bilmediklerin bitmez gerçeğe dair sorguladığın beklentiler doğruya uzanan mavi yolculuğundur keşke kelimesine saplantılı kalırsa yapamadıkların bu bir korkunun ecele faydası yok izahıdır kimse sen değildir sende kimse değilsindir bildiklerini yüzleştirirsin yapmak istediklerinle kaybetsende insan kalarak kaybedersin onur aklının alamayacağı bir sanattır resme göz oluşun gibi şiire ses oluşun gibi heykele can oluşun gibi hayattaki duruşunu belirler kırgınlık en ölümcül kayboluş sesini ararken susmaları toplar yaşadıkların tek bir insana olan küslüğün bir dünya dolusu canı yok saymana nedendir bağışlama erdemin en yüce sırrı yanlış anlamalar affedilecek kusurlar normal olan anormal durum çözdüğün kadarıyla hayatı bağışlarsın sevmekten asla vazgeçilemeyecek olanı insanız farklıyız aynıyız çoğalan yanlışlarda bir bütün olabiliriz yada dağılırız nar tanesi kanamalarda dahası kendimizde çözemediğimiz bilinmezlerde başkasını çözmeye kalkarız ahh özleriz hemde kırık camlar üzerinde göğsün kaygan zemininde faili meçhul kazalarla anarız uzakları çaresiziz çareyiz anlamsız bazende anlamın ta kendisiyiz ahh özleriz hemde tufanların dehlizinde susarak çığlık yontması düşlerde belki gelir belki gelecek belki hiç gelmeyecek oluruz karantinalı kentlerde düş kurmaktan yorulmamak düşün şairi olmaktır düş koparırsın yıldızların ülkesinden en berrak sulara yazarsın hayali notlarını bağrına kaçar ölü mısralar kelimeler asarsın boynu vurulmuş gecelere sevgiliyi kutsamak yaşadığın her anın içinde saklamaktır düşlersin ve düşlediğin kadar hür kalır sevgi ve çokça mağlubiyetler canının acısında parçalanır parçalanır kıymeti bilinmemiş yanın pişmanlık kuru bir son takar bilmediğin kıymetin ardına öğrendiğim aslımı inkar etmeden sevmek tüm aslını bilenleri sevmek çocuk yanıyla adam olabileni unutmamak uğruna alın teri dökenleri unutmamak uğruna ölüme gülümseyerek gidenleri unutmamak uğruna göze alınan kaybetmeleri unutmamak her olasılığı bilip aşkı inançla yaşatabilenleri ... su kuruyabilir gölgesini bırakmadan toprak verimsiz bir hasatla son bulabilir umudun en diri anında umutsuzluk kanayabilir yüreğinden işte o zaman yeşil yaprağın kuruyarak çatlayışını kuşların her iklim göçlere kanat çırpışını düştüğünde kaldırılmayan kimsesizliği yağmura hasret siyah teni özgürlüğe el açmış tutsak yeniliği işte o zaman kaybolmuş ruhların çaresizliğini düşün çaresizlik kader değildir çaresizliği yenebilen milyar yıllık akıl yıkanmaları vardır umut özünde mutlaka olandır umudunu kaybetmek senin içindeki karaktere bağlıdır...! ... ağırdır insan olabilmek taşımak beden işi değil yürek gücüne akıl direncine bağlıdır... |
taşımak beden işi değil
yürek gücüne
akıl direncine bağlıdır...
Muhteşem olmuş sevgili şair... Tebrik ederim...