Yirmi Dördüncü Defa
Ay saçlarımla oynaşıyor
Karartma gecelerinden birindeyiz Bombalar mermiler düşüyor evlerin içlerine Yokuşlar tırmanıyor atlı arabalar Sen güğümü sobanın üzerine koyuyorsun Az sonra kadınlığına ereceğim Erliğimi yerinden sökeceksin az sonra Gelişigüzel masallar anlatacağım koynunda senin Ve susacağım avaz avaz Kuşlar terketti ağaçların dallarını Barut kokusundan bıktılar Uzakta Güneşi yudumlamadalar Söyle diyorsun beni sevdiğini söyle Söyle ne kadar Nasıl bir de Ne doyarım duymaya, Ne de söylemeye Seviyorum seni hem de çok Günün her saatine benziyor içimin sevi yanı Sabah iel tazeleniyor, Gece ile örtülüyor üzeri Saatlerin her birinde ayrı bir anlam seni sevmek Her kovalandığında akrep, Ayrı bir minnet borcu birikiyor sana dair Avluda sesler var Kalabalık ve kolun sesler Birazdan esir alınacağım Zindanlarda çürüyecek, Belki kurşuna dizileceğim Savaş bu Ölüm kokan bir savaş Hadi diyorum hadi Sıyrıl geceliğinden artık Tenin tenimde yolunu bulsun Yağmurun karışsın yağmuruma Seril üzerime bir yorgan misali Değ bütün hücrelerime Okşa hor görülmüşlüğümü Anadan doğma yoksunluklarımla seviş Öp umutlarımı Al beni dipsizliğine Orada sakla Kapıyı dövüyorlar hırsla Adımı bağırıyorlar Belki de oracıkta bitirecekler işimi Kaçsam kurtulsam Boşuna Ne isterlerse versem Jurnallesem arkadaşlarımı Bir bir yakalatsam Canımı bağışlatsam ve Yeniden dönsem kadınımın koynuna Uğurlasam namusu şerefi Uğurlansam kahpelerin arasına Sonra unutsam her şeyi Evet saplan daha derine diyor kadınım Keşfet vücudumla ruhumun kesiştiği köşeleri Keşfet kadınlığımı Yüzünü çevir yüzümden yana Kopsun kıyametler içimizde Patlasın yanardağlarımız Uzanalım sarmaşdolaş bağ bozumlarına İşte girdiler içeriye Odaların kapılarını kırıyorlar Küfür dolu ağızları Korkuyorum ben Oysa yeminler ediyordum korkmadığıma dair az önce İnanmadığı ne çok yemini ediveriyor insan Buluyorlar bizi yatakta Koyunkoyunayız Kan içinde boğazlarımız Kasaturamı vurmuşum ikimize de aynı anda Demek korkmamışım Şükürler olsun Demek satmamışım benliğimi şeytana Karanlığın uğultusu Yaz gecelerinin fısıltısına benziyor Ölümün bordosuna abordoyuz Yalnızca o Kim olmadığımızı biliyor... |