Yelin Üflediği
Güneş bıçkın
kınından çıkmış bir kere döküyor çiçeklerin yapraklarını şimdi karanlık gece nasıl ağlayım tufan mısın afat mısın döküyor yağmur etekten etlerimi azıyor rüzgâr yaramaz çocuk gibi darmadağın sakalım saçlarım duldasız bir gölge içinde kim büyütüyor içimdeki isyan başağını zulmün son durağı son kalesi insan oldukça diner mi sandın geçmiyor işte kim ördü bu duvarın temelini acının sızladığı yerde neyin hasreti kanıyor kalbimde şimdi gözlerim güne şişlenmiş geçen her vakit dimağımı kahrediyor işte belki bilemezsiniz yelin üflediği yara göğsümün ta içinde en derinde öldürür belki de beni bu gidişle |