Dizim Ağrıyor Bulutlar Sancı
dizim ağrıyor bulutlar sancı
sezinleyen için kavuşmak görmek değil ki yer çekimi mesela sen uyurken ellerin düşer yatağının kıyısına uyanıp toparlanırsın ya işte tam orada boynunda bir gıdıklanma kımıldanır ellerin dizim ağrıyor bulutlar sancı say ki ben seni bir kitaplıkta sarı kokusunu çekerken geçmişin ve ilk goncasını süslerken aşkın orada bir kahraman uğruna saçlarını örerken kör bakışlarını aynalarda avutan bir aşk iklimden geliyorum desem nem kaplar gözlerini dizim ağrıyor bulutlar sancı yol durur aynı yerde ben ve düşüncelerim kim bilir neredeyim bilir miyim ki bilmem dokunsam koşarken pencerene bir masalın ucunu tutuştururken kanayan uzaklığım bir bardak su içimi dizim ağrıyor bulutlar sancı her duygu aynı fısıltı yumağının içinden geçer saçtığın şiirin saçağından bir ölü tutar sakalı uzun dedem mi desem veya bir köylü ormanda uyurken kabuslar içinde yanı başında duyduğumuz bir sözün kıyısını kağıda damlatırken dizim ağrıyor bulutlar sancı su tatlı canımı alsın ki çarpsın ki duygu yüklü yağmurlar bir bela ile tebelleş ağzımızın son satırını beraber yazdık kuşlara taşlara çarptı ıslandık geniş bir çatısı vardı göğün girip yıkandığımız arınıp geldiğimiz acı dizim ağrıyor bulutlar sancı. |
bazen bir yıldız gibi kayıyor aklım
tutunuversin mi gece’nin tenine..gülümser mi güneş’ yine.
dizimiz ağrıyorsa rahmet yakındır sancısıdır bu bekleyiş.
say ki rayihasını getirmiş rüzgâr
tam da hasretliğin cân aldığı ân
~