SUS PUS DÜŞLER
Sus pus düşler nöbette;
Hani dünden kalan, yarına uzanan En içten, derinden, yalan dolan olmadan. Seyreldi zaman, İlerlerken ağır aksak Ve iki damla yaş süzüldü Çocukluğumu anarken; Düne dair, oyuncaklarımı kucaklamışken. Bırak geçmiş kalsın her neredeyse, İzinden eser dahi kalmazken dost geçinenlerden Ve çoğu yitip gitmişken… Bir cebimde anılar Yırtık cebimden dökülürken teker teker, Bir cebimde umutlar Demlenirken azar azar. Biraz uzak biraz yakın Ne üzülür ne yakınırım. Bir durak sonrası, hiç ulaşamadığım, Bir durak öncesi Oysa o durağı çoktan kaçırmıştım. İnceden bir sızı Ne sıradan ne farklı, Bir tutam neşe, biraz da gözyaşı. Belki de az biraz katıksız bir aşk sancısı. İnsana dair, Yoktan var eden Hayatta kalma kaygısı. Yeri geldi ve an şimdi, Aslında çok geç kalmıştı. Suskun gönlün söylediği O bitmek bilmez içli şarkı. |