Sur
tehlikenin arz ettiği yaşlardaydım
çeyrek asırlık ömürde bin yıllık bir aşkın ruhuna tapınırken bitti... farketmedi... ’Gidip gelmedi’demek için ne fazla dramatik ne de çok küçüktüm... ellerinle büyütmüştün oysa gözlerimde ki bebeği ağlamayı yasaklayan bir baba kadar katı kanun kadar keskin terör gibi inatçıydı ruh’u... farketmedi... ne yağmurlu bir havaya denk düştü ağlamam ki ben ağlamam(!) ne yalan söyleyebildim anneme ne uykular benden yanaydı sensizlik... "kirli sakal bir adamdı" sıcaktı... üzerimde bir örtü vardı ve o öldüğüme inanmamıştı inançsız bir ruhtu yüzüme tükürmüştü... her hangi bir şehirdi, olmaz bir saat dilimi köprülerin yıkıldığısurelerin okunduğu şiirlerin akılda kaldığıve adanmışlıkların fark etmedi... gidiş o gidişti uçuklamıştı şeytanın dudağı nasıl bu kadar güzel olabilirdi ya da nasıl bu kadar imkansız... hep soru işaretiydi(k) fark etmedi yetmedi ne zaman ne de kelam başı göğe erdi israfilin kulaklarımız sağır şimdi yedi derece idi orada iklim farketmedi... 03:46.... |
şeytanın kör olduğunu efsanelerden bilirdik, ama ilk defa dudagının uçukladığını sizden öğrendik.
çok tuttum bu cümleyi
mütişsin şaire
saygılarımla.