Su 20) Haşhaş/b
Hakgaşlı Çörek
tazeyken tadına doyum olmaz her yemekte haşhaşyağına dolaz, tuğla fırınlardan baş üstünde tirki “-yozdan alma, hakgaşlı çöreğ al emmi” diye ikram edilirdi rast gelinenlere “hakgaşlı dığan çöreğ(i)” bir başka güzeldi dibi kıtır-kıtır sandıktan çıkarılan, pekmeze banılarak yenilirdi. ya da bakkalda darası alınan sahanla getirilen gül ereçeline Tahsinlerin, Happananın, Satellerin fırını fırında hamır gelirdi , sıra olmazdı ellerini ıslatıp yardım ederdi herkes birbirine “-herkes çalısını evinden getirsin” diye Mamaşın gönlü olmazdı. Dedem ona "-bizim Hasanböcük" derdi nedense ** köyde bir tek Göde Kezban giyerdi üçeteği Göde Kezbanın oğlu Mamaş Emmi yaz-kış kabaralı fotin giyerdi. "-Hamzalı " diyenlere aldırmaz, soğanın zarını ayıklayarak yerdi "-eşeğe Hamzalı demişler de eşşek üçgün su içmemiş" diye Mamaş Emmi’yle eğlenirlerdi. Hoca Mevlüt’e "- ben beylerin eniştesiyin" demiş te Hacıbey’le küsüşmüşlerdi “ne alakası var, kim bili(r)” kel alaka, “Döndünün Hatmanın, Beylerinen gonşuluk dışında nesi var obal da boynuna” oysa.. başkası olsa güler geçer bide eklerdi “eniştem eşek gusgunu gevşek yokuşda binsek enişse insek” DİPNOTLAR yoz: sade, katıksız, katışıksız çörek: taş fırında mayalı hamurdan yapılan ekmek. hamır gelmesi: hamurun mayalanarak kabarması, kıvamına gelmesi Üçetek: kabara: büyük başlı, ayakkabı çivisi, fotin/potin: bot Hamzalı/Hamzallı: Tırtar aşireti içinde bir sülale DOLAZ “-peynir suyunu kaynatırlar, nor (LOR) yoğurdu pişirirsen çökelek kahverengi olana kadar kaynatılırsa, dolaz olur dolaz; haşhaş yağıyla kavrulur pişmişlere konulur |
Yüreğine sağlık
Kalemin susmasın
_____________________________________Saygılar