Sen Osun Ya da O
ötesi için konuşursak üzülecek
ileri geri bir değirmenin ağzında bir gün oturduğun sandalye bile terk edecek seni belki sen onu ilk ağaç olduğu günden beri tanımıyorsun bilenler için boydan boya kesiklerle yarasını saran marangozun oğludur belki bir kızı bile vardır yanı başında kundaklanmış rüzgara dönük hafif desenli kibar örselenmiş hafızasına su dökülürken yara almış olabilir belki eğri büğrü adımlarla zafere koşan ayaklarınız her gelen biraz savaşçıdır kendi payına hangimiz cephenin ilk kurşunuyla vurulma şansına sahip hangimiz sonunu görecek kadar uzun kalır bu didişmede tadına doyulmaz bir yer değil dünya öyle olsa daha kısa kalırdı ölüm senden ya tadı bıkkınlık veren bu kısa yol ve toprağın akıbeti ile doyanlar için kainatın aklıyla gülümsemek daha güzel değil mi seni saniyeler içinde uyutacak hayata saygı duy hangi dalına kavuşuyorsa o bir doğrunun sonsuz uzantısıdır tekrarı olan bir nöbet sırası papatyaların tutuğu fal ya kocaman bir elmada beyaz kurt ya kadife aynaya işlenmiş derin su osun ya da o çoğaldıkça kendini fark ediyorsun. |
Beğeni ile okudum Kutluyorum usta kalemi
Yüreğine sağlık
_________________________Kalemin susmasın;Saygılar selamlar