Su 17) Alamanya Macerası /d
kazara bir haber duyulsa
filanca “-Alamandan izine geliyomuş” o kadar! hatta gerçekle alakası olmasa da eş-dost-akraba, kim var kim yoksa Alamanyalının evine doluşurlar jip, minibüs, kamyon hatta traktör kasasında bin-bir ayak, bir ayak üstünde Yalvaç’a üstlerinde en yeni urbalar sabah ezanına yakın İstanbul’dan gelecek otobüsü beklemeye koyulurlar gelip; iki saatlik yoldan köyde bir bayram havası gökyüzünde bu güne değin görülmemiş öylesine bir pırıltı mevsim ne olursa olsun herkes iyimser, herkes gülümser, herkes masum varsın hısımımız, akrabamız, ahbabımız olmamış olsun hepsinin hasreti bir ayrı.. kapılar ardına kadar, pencereler-perdeler açık, dam, avlu, sokaklar süpürülmüş uzak-yakın, eş-dost, konu-komşu müjdecinin hediyesi yün çorap geceler boyu -uykusuz kalınıp-örülmüş sevinçler sevinçler üstüne doldurulurdu kazara Akyolağzı’ndan yeşil bir cip göründü mü ya da bir araba gürültüsü, bir düdük (klakson) sesi kendiliğinden fırlar bütün evlerden birileri zemberekten boşanmış yay gibi tetikte beklemekte olanlarla yarışırcasına gördüğü filan yoktur aslında kimseyi “mücüde ebe, dede, amca, hala, yenge, abıla” gelen araba kime daha yakınsa kaldırır olmadık birilerinin yüreğini yüreği ağzında yaşlı anaların Alamancı yere inmeden daha tiz bir “yavrııımmmm” sevinciyle ağlar kendinden başka hasret çeken yokmuşcasına doyumsuz öper-kucaklar, sarılır-öper kucaklar ağıtlar yakar e(vi)mizin öğü dee payam ağacı içimde hasretlik ölümden acı anasının daa her derdinin ilacı getme alamana da, güldür ananı alamanda galsın alman parası e(vi)mizin öğü dee çalıdan çelen aştım gapıları da yok ku bi gelen yanımızda olsan da yeterdi kölgen getme anam da, getme güldür ananı aşımıza zehir alman parası … |
düşündürüyor
neden almanyaya biz işçi yolluyoruz da
onlar yollamıyor
bunu umarım bir gün aşarız
tbriklrimle