lekeAslında çok üzgündüm Elimi bıraktığında Bir dağ oynadı yerinden Sonra başkası Sonra başkası Ve bir ova sakinliğinde düştüm kendime Gök, yüzümü sıvazlıyordu Ben sırtımı dönüyordum Yağmura, güneşe Bulut gölgemi izliyordu Sen kim bilir kimi Aslında çok üzgündüm Ve gözlerim hiçbir şeyi görmüyordu Pencereler tek bir yöne açılıyordu ama Kimse geçmiyordu önünden Menekşeleri öldürüyordum perdeleri kapatıp Adım çıkmıyordu haber bültenlerinde Görünürde Bahanem yoktu sinirlenmeye Bir cinneti yaşarken zihnim Masumiyetle kol kola geziyordu ismin Uzakta Sen Perdeyi çekiyordun sırrına sadık kalıp Ben Son sahneye hazırlıyordum kendimi Düşler Sökülüyordu her gece tenimden aceleyle Yastığımda uykularımdan kalan o yapışkan iz Bizi anlatıyordu gerçeğe ve soruyordu: Çıkar mı pişmanlık lekesi? |