KISA ÇÖP ÖYKÜLERİhepimiz aynı mahallenin çocuklarıydık aynı sokağı tutan köşenin başlarında yürekten delikanlıydık gölgelerimiz el-ele uzardı gece boylarının loş aydınlıklarında beraber çekerken yumruk içlerinden ne kadar kısa çöp varsa hepimiz aynı mahallenin dalga yeleli şaha kalkmış atlarıydık zor saatlerin nöbet yalnızı sınır taşlarıydık. bize; bir sevda türküsüydü gündöndü … süt toplayan memeler ve uzayan sakallarla çıkardık sokaklara isimlerimizi yazardık sevdamız adına sarmaşık kaplı duvarlara kesilen parmaklarımızdan eğer kime karışacak olsa kanlarımız bilinirdi ki onu iki cihanda gayrı, kardeşten sayarız. bize; bir emek kavgasıydı güneş yanığı … düdük seslerinde beraber kovalanırdık yere düşerdi sloganlar uykusuz paydoslarda kopan kollarımızı toplardı aç canavarlar boşa akan terimizi kurutan hangi toprak varsa ayak altımızda kulluğumuz ona olurdu, ibadet ve sadakatten yana. bir özlem ve özgürlük çığlığıydı günışığı … takılırdık bazen bir güvercin kanadında dört duvarın arkasına deniz olurduk maviye benzer, yeşile çalardık sık ormanlarda ama gecikmeden karanlık, bir esaret gibi kaplardı düşlerimizi işte o zaman düşünürdük, iyi insanlar mı sever güneşi. hepimiz aynı mahallenin çocuklarıydık kader iplerimizle değil, yarınlarımıza insanlık adına kayıtlıydık sevgi kokan tohumlar ekerdik her saat başına vardiyalarımızın gerekçesi olsun diye, analar gibi çekilen doğum sancılarımızın hepimiz işte bu sebeplerin sevilmeyen hedef tahtalarındaydık çektiğimiz kısa çöplerin, yarınsız kahramanlarıydık CEVAT ÇEŞTEPE |