Su 5) Ömrüne Bereket Babam /b
ıçcık dinlenivirince
üstüme bi ağırlık çöktü kü! terim soğuyuvumuş, hamlamışıyın höyle yokladım yağırnımı, böğrümü , evde olsaydım hindi ne ğözel uyurdum kuru peynir boğazımı aldı , yutkundum bağrımı yumrukladım matıradan su işdim iki yudum cemi cümle damarlarıma gan geldi valla toprakdan gelmişiyiz emme çamırımızda su varya hayatın membaı ne dersen de su bobam su iç bobam iç su dedim dee….. ırahmet eyi oldu o sene hele birinde, iki ğün iki gece gece-ğündüz yağdı durdu devrisi ğün etdim edemedim Daşınbaşında buluvudum kendimi bereket versin yannamasına sürmüşüyün depeye do(ğ)ru zıylan yerleri öyle de olsa neneyen yarmış endirmiş aşşa do(ğ)ru derken mubarek rahmet bi endi nassı.. sanısın sicim gibi hıfzolayın deye andız ağacının altına ğaşmak aklıma bile ğelmedi, iliklerime ğadar, cımcılık olmuşuyun yapraklar ıldır ıldır ekinin sulanışını seyrederkene zati yağmırın ıslatmasını bek severin Allah var hinci ertesi ğün burnum uçuklamış, sovuk sovuk terlemişiyin um(u)rumda deği(l) valla ya(ğ)mır deyinçe akan sular duru(r) ruhum duymayoru Allahın niyemeti işde içimden “len valla bu ırahmet daşı bile cücükletiri” deye ğeşdi, yağ bobam yağ sel bobam sel gabili olmalı daaa Deli Yakıp’ı bi getirmeli hu ekini bi göstermeli emme bi “mahanası olmalı” bi de deyon içimden “ya nazarı geçerse”, gerçi Allahı var hasit de(ği)ldir emme “sırça sarayı olan sünger daşından sakınır” dedikleyin len ne sakınacan Allahın verdiğini yau Allah herkeşe versin gargadan gorkan darı ekmez emme gene de bi afsınnatmalı anama bi neminazım öf bobam öf pöf bobam pöf Allahı var hinci Yakıp Emmi a(ğ)zına bi dolarsa Yömül Gıyamete gatar yeter valla bi nam salarız ki yahay “-len olum Hacımemedo(ğ)lunun Daşınbaşında bi buydayı var, gedin de görün bi(h) Allah sizi inandırsın mefrat bişiy gamış sanısınız, hu yaşa ğeldim ömrü hayatımda taha ölee bi başşag görmedim tam bi! garış adam on sene buyday ekmese çoluk-çocu(ğu) yeyceg sıkıntısı çekmez evelallah” tevatür mü, deği emme, gel de annad millete çekemediklerinden “bak bak, Deli Yakıbı hasöz ğötürmüş deee, bilmen netmiş de” öğüne gelen ileri-geri gonuşurlar gari herkeş a(ğ)zına ğeleni söyler, elin a(ğ)zı kese deği(l) ki büzcen elim erdikçene kendimi Daşınbaşında buldum, duruyon seyre dalıyon ekini, bak bobam baak gör bobam gör hani ne derler dokuz ayda bi dutam.., bi ayda dokuz dutam ya! işde o hesap deği(l) ne dokuz ne ondokuz tevetür valla insan boyu ekin oldu dabanda bobamın daşlı tarlada o kepir depeyi bile bi görceğniz valla coşdu bu sene Kayasekide buyday çok sürmedi mart-nisan iki buçuk ay gök ekinler boy verdi felek bu sene yüzümüze güldü başşak demişsin bi garış “Şükür Emrine” sütlendi, göllelik derkene gün çalığı gün dönünce altına dönüvüdü mübarek hemi de nassı…. sanısın altın sarısı bobam gulakları çinileyesicenin kosaya gönlü olmazdı boz bayırdan zabah ayazında gevremeden dayandık orağı yol babam yol gül bobam gül.. DİPNOTLAR hamlamak: alışkın olunmayan yorgunluk böğür: vücudun yan tarafındaki kalça ile kaburga arasındaki bölge, koltuk altı boşluğu boğazını almak: boğazı tıkamak, boğazında kalmak, zıylan: kaygan, toprağı yuka ve ağaçsız genellikle bitek olmayan tepecik, bayır kabili : mümkünü, imkanı, afsın / efsun : nazara karşı okutma hasöz : özellikle, hususi taban : bayır tarlanın aşağı düzlükteki kısmı, kepir : daz, dazlak, ağaçsız verimsiz toprak RESİM: Yıldırım ÇELİKLİ . |
küllükler hep izmarit dolu
cevap ver sene emmoğlu
bu köy bizim eski köy mü?