Fırtına Ve Çocuğunun Kalbi
gök boyacıları yavaş ellerini kımıldatıyor
görüyorlar gövdelerinin esnediğini nedense anlık bir ezgi seçip çukurlara aynalar akıtmak ona kuş sesi ona eflatun rüya ıssızlığında hediyeler bağışlıyor gelin ve anlamsız olun inip çıkan kanatlar deniyorum masa ve bardak elleriniz ve kaşıklarınız donduruldu asırlardır cezalı havada kalmakla fırtına ve çocuğunun kalbini bütün gece kedi çığlıkları ile boyadınız size ve kendine acılar satan bir duvardan yansıdı şiir parmaklarını uzatıp havayı koklayan bir intihardan boyacılar karınlarında beyaz umut çakılları denizlere aşk yağdırıyor sekerek geçen her zıplayış sevincin biraz sonraki hali çabuk unuttuğumuz dibe varan taşların kendi göz yaşlarını nasıl silecekleri bahsi kuru kalmış bir gözede hala hayat var mıdır sizce sırtını kuma vermiş olsan maviliklere bakarken iyi şeyler gelir aklına öyle ya yarin elleri döner yarin elleri gözünde bir çatlak sezilir bir şey saklıyorsunuz bulutları ve onun arkasındakileri ihtimal dışı değil diye geçen zamanın yonttuğu bir istikbalden bahsediyorsunuz ve çekimser ufuk sancınızdan kupkuru bir gürültüdür suyun altında kıyamet ve sevgime cevap vermeyişinizin saydam suskunluğu. |
gördüm gokkuşağı .simsiyah