KARIŞIK DÜŞ KİMSESİZ AŞKsevda rüyaları satan gezginden alıyorum şiiri .... acıyan yanımla merhaba sevgili konuşan zamandan çalıntı düşler ağır aksak bir otobüsün sağır yolcusu bilmediğim bir yönün gözlerine takılarak gittiğimi sanarak geliyorum bulutlar var bavullarda arka tarafımda yeni ölmüş bir aşk ve toprağı küllerden .... inadına şizofren şarkı takıldı dilime camın buğusunda bir kent hiç durmaksızın yağıyor yağmurlarıyla sessizlik geçerken üzüm bağlarının göğsünden elimi uzatarak yeşillerden koparıyorum seni içimde tarifsiz sızı tütün saklıyorum duman yasaklı ciğerlerimde gelip de her uykumun bölücü kavgasında dağıtıyorsun saçlarını ağır suçlu göz kapaklarıma uysal nehirler koşuyor dağlardan asfalta ve rehin bir duygusallık kaplıyor ruhumu üşüyorum titrek ayıpların ulu ortasında dayanıyorum dudaklarına aslını inkar etmiş ezberler yıkılıyor edepsiz aklıma ve doğaçlama utanmalarla uyanıyorum seni hiçbir zamana sığdıramadığım asime edilmiş benliğimde ... yanılgılar düşüyor yolculuğa ince bir müziğin karla kaplı sesinde ağlıyorum göz yaşları birikirken boşlukta durmadan çoğalıyor küçük bir okyanus ve içine giriyor akvaryumun ağaçların dallarından topluyorum balıkları ve tanımadığım bir kadının hayallerinden ödünç yapraklar alıyorum ruhumun turnaları resimliyor mantığımı aklım fikrim bata çıka sen yırtık bir roman sayfasından akıyor yolculuk iklim iklim seni çağırıyor doğa bakınca camın buğusundan dış kente ölü bir hayatın iç kentinde basılıyor tüm acılarım .... ya sende ayılıyor hayat ya da ölüyor düşlerim biliyorum acıda sende gülümseme teorisi de başımın yangınlı sıcağında tek gerçek pratikte sevmek seni meczupça |