Yorgun Düştüm Bu KavgadanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 18:Ocak takvimlerden düşerken bir yaş daha uzaklaştırır dünya sahnesinden beni ve
kendime ithafımdır bu şiir...
hayat bir şiirdi seninle
gözlerinin buğulu renginden yüreğime yazılmış adımın hakkıdır beni saran ateş afakta serencam eder aşk keyfe keder sürülmüş bu vakitler geçmez müebbet değil miydi gidişin gidişinle... ziyası söndü gözlerimin terennüm ettiğim şarkılar sukût okur dudaklarım mühürlü buseler kanar zamanın oynaşı mı sandın dem döken gözlerimin nehrini ummana akar bakir duygularımın iklimi şimdi vuslat türkülerinde bir sevi uyanır mahmur sancılar çekerken lisan kaç satırı sildim defterden kaç şiiri eskitti yırtılan dilim damlanın denize iştiyakı gibi şiir bulutlarından kırkiki yağmur damlası düştü c/ismime ruhumda giryan eden umutlarım ıslak sabrı nun ile besteledim tasvir edemediğim zaman takvimlerden boşalır hayat mı bu ? bir durak ötesi son istasyon yaşanmış gibi yaparak yaşanmamışlıkları çizerek tuvale nevbahar muştularını k/ayıplarım! kısık bir sesle erir hâr denen yangının tuzu bir nazar bile edemeden ukdeleri birikmiş avuçlarımda kesik tutkuların sızısı kınalı parmaklarımda kaldı al basmış tebessümlerim sönmez bi-çare yangınlar durmadan harlanır yüreğimde veda edemediğim gün dip notundan okursun karalamalarımın dilemmalar konar göçer figan koparken çığlık çığlık ıssızlık kıyametleri kopacak soğuk terler dökecek bu ten buz dağları gibi güneşe küsecek masum çocukluğumun eksik geçmiş oyunsuz yılları ve bu yüzden hiç büyümedi yüreğimin alfabesi gri renklerle süslensede libasımın ten kafesi pembe mavidir düşlerimin ötesi tılsımlı sözler kaygılanır alnımın şafağında süngü kıvrak bir edayla raks eder içime nükseden kurşun kırkikindi yağmurları boşalır sol böğrümde kanar hazan yorgun düştüm bu kavgadan "hayat sen ne çabuk harcadın beni" kayıp bir günceye asılı kalır hayallerim yasımı tutar belki bir kaç siyah beyaz resim alnıma çakın ayrılığın mayasından mezar pusulam yok yalnızlığın rıhtımında yitik bir gemiyim daha dün ağlayarak ezberlediğim şiirimdin küsursuz kere tövbe y/aşım yok yere pişer uzadıkça bu inleyen vakitler dudaklarımda talkın çatlağı aşk mabedime ritüelsiz bir resim çizilsin mistik bir havada uhrevi rayıhalar yayılırken şimdi hakikate uçur beni Azrail... Takvimlerden düşerken yapraklar birer birer ömür denen bu yolda yıllar kırkiki diye diye gerçeğe gider... Nuray AYHAN... Yine beni şaşırtan bir sürpriz çok teşekkür ederim şiir soluyan yürekleriniz zeval görmesin. |
alınan bu güzel eseri gönülden kutluyor saygılar
sunuyorum...