İmkânsız Bir İklimin Güneşini Beklemekteyim
zaman önümü kesmeden
istikbâlim derdimdir derken uzaklardan gelen kısık bir ses o gitti! perçemim ıslandı zülüflerim ağardı hani sen gittin ya; ben masum çocuklar gibi ağladım oysa ki masum değildi gözyaşlarım gidişini yazan gözlerimi sızlatan neydi? grizgâhsız bir şiir miydi? afakım karardı vakit gece mi? kadrajına almadın coğrafyana sığmadı yüreğim sürgün ettin ten kafesinde mahpus bu aciz cismim şimdi hükmü yok yalan şiirlerin bekleyişlerim yorgun mağrur bir olguyla sildin mi fıtratın ta kendisini mağdur ettin şafak vakti muştu bekleyen gözleri çileye gark oldu sen diye titreyen siyah güller ötmüyor artık ötmüyor bu bağda sevdalı bülbüller sitem sürsem dilime tespih etsem geceye zikir sırlı perdelerden dökülürken şükür inzivaya çekilen bahaneler uyandı kıyamda bir sükûn besteler efkârım lehçesi bozuk bir öyküden demledim bu sözleri tütsüler yaktım rayıhasında dağılır dualarım ironi sanma her bir kelâm doğrunun şahididir ütopyalarda yok böyle bit t/utku imkansız bir iklimin güneşini beklemekteyim /müdavimin bu kalemin muadilini bulduğun zaman dönme yüreğime/ Nuray AYHAN... |