Ey Vuslatını Dilediğim Yâr
gusl edilmemiş duyguların izahını zordur anlamak
hangi konsept ile sunsan yorar zihnini mezopotamya sürgünü düşlerim ağlar kitabın ortasından okuma mananın sesini duy mestan ayakların koşar mı sabır iklimine meşakkatler katlanır adaklar adanır hû ile gönül ruhun sayfasıdır düşürme dile nükteler ile nedamet ettirme latif bir dille işle cevherin özünü berrak bir işçilik ile zûl etme fıtrata, mukadderatı kıramazsın bir nefes üfle kopsun şemsin ışığı mehenk taşı olsun "sabret gönül seni Allah seviyor" secdeye koy başını dal Rabbinin istiğrakına coş ummanlar gibi nuru İlahiye koş mizacının derinliklerinde saklı aşk mevsimleri var yâr aşkına sal gönlünü deryalara dal. aks eder şadı bülbül nidası mahrum olma dinle odur Hakkın rızası ey vuslatını dilediğim yâr sana müştak ahvalime aciz kalır kelâmım mahcup bir dille edep ya hû ey felek nedir bu cevr-u cefam senden sırrı İlahi ile meşk isterim o yâr elinden hû diyelim aşk ile "Aşıklar, ferah kadehini, güzellerin elleri ile öldürüldükleri vakit içerler." visaline ermişim başka can-ı neylerim şiir diye cizmişim şair suyundan içmişim ne şöhretim olsun ne şanım yâr hakikatine dalmışım hû... Nuray AYHAN... |