5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
9937
Okunma
sükût yüreğe değdi mühür dudakta
sevdiğim gün sustum ben
Züleyha çırpınışlarım yok
zindan bakışlarında
alevler yükselir
bakışların yoksa nazarımda
hezimet
ben dilime lâl çektim sevse de söyleyemez
menzilini yitirmiş bir şarkıdır lisanım
güzergahsızım
İbrahim’ce yanarım aşk-ı ateşe
iklimleri cem eder yaşadığım sevdalar
mabedimde ne sırlar gizli ey sevgili
meçhul bir serüven değil
tükenişlerin başladığı yerde durur mazi
ufkun ötesinde şimdi bekleyiş
kuşluk vaktine and olsun
içtimadayım
hakikat güneşimin ziyası
muayyen döner başım
gün batımı sözler karalarım
vukuu hayal kavuşmuşum
güya miladım vuslat başlangıcı
hasretim yağmurların sağanağına
bulutlar hüzün devşiriyor
varlığım tufanlar kuşanmış
ruhum hicap giymiş karanlığın renginde
kasvet libasımda paye paye
kapattım perdeleri makamım hazan okur
temkinli bir şiir sızar kırmızı mürekkep dökülür başlığa
kızıl gün kararınca yıldızlar yağınca semaya
kandil kandil yanacak
sukut kuşanan lisan
işte ruhuma azap veren suskunluk
avaz avaz haykıracak
ay tutkunu geceye
seni seviyorum seni seviyorum...
5.0
100% (3)