0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1643
Okunma
Bilmem bu hangi ızdıraptır yine vurur beni derinden
sorarım şimidi tüm bu uçan martılara
ve usul usul esen acıyı böğrüme getiren rüzgara
ve ardından kocamış yaslı çınara....
gelmez cevap
yarı aydın gecemden
beklerim
gemiler çoktan gitmiş bu limandan
ne garip ne garip
böyle yalnız kalmak
kalabalığın içinde
sessiz bir çığlık olmak
gürültünün içinde...
haydi kalk yerinden ey yorgun beden
sırtlan yaşlı ruhunu
ve al yerinden unutmadan
bin yılların hüznüyle dolu heybeni
al ve yürü...
biliyorum bu akşam sana ne desem
bir boşluk ve bir hiçlikten öteye gitmeyecek
kalk ve yürü...
biz çoktan bırakıldık burda
ufuk kayboldu
görmüyor musun
burası çoktan yetir(il)mişlerle dolmuş
haydi kalk
anlamsız artık sessiz bağırışlar
bu gidişin ardından...
gelmez gemiler
çoktan gitmişler...
evet bize kalmişti
tüm ayrilişlardan sonra
tüm suskunluklar
bu değiştirilemezdi
zaten zordu da buna asi olmak
bilmez misin
hiç mi söylenmedi sana
bir acıyı ancak bir başka acı dağlar
hiç mi duymadın
boşluğa bağıriş boş...
haydi kalk ey yorgun beden
yeter artık bu genizde göl gözyaşı...
kalk ve gidelim
belki çaresi şu yoldadır
haydi yürüyelim...
11.01.2008
Çanakkale...
Yolcu...