Rüzgar İterken İleri Geri
iki bina arasına gerili ip
figür çiçeği avuç içi kadar basit ama sarılırken dünyasını kaybeden bir sevgiden gelir rüzgar iterken ileri geri duyduk ki boşluğa sığmayan bir şey yok kahkahalar indirdik betona değdi çabuk kuşlar havalandı saklı kanatlarında tedirginlikler garip bir düşünce kaldı içimin kirlendiği o bu rüyayı bir yokuşun başından seyrediyor yükselmiş ve yorulmuş gibi ardına baksa sonsuz bir uçurum önünde dünyanın dibi aklımızı bir deliyle değiştirirsek gidebiliriz belki o bize köpüklü mırıltıları ile ağzını verir bizde gözlerimizi sunarız acı duymasın diye kimse kara kara düşünüp geçinip gideriz tırlak içinde akan nehirler saydam ve sesiz olsaydı buğusuna yenik düşmüş bir çiçek olurdu vakit o vakit sormazdı akıp gitmeler tutunup yaşardın ışığın kadar öyle çok geliyorsunuz ki acılarımızı azaltalım derken renklerinizi uzatıp burası güzel burasıda hafiflemiş düşünceler yağmuru bedeli ödenmiş tüm ağıtların karın altında sevinçle bekleyen bir ot olması umuduyla kalbini soldurmaya geldik derlerse ve korkularımız azarsa asla bu yol bitmeyecek mi sen kimsin ki bu kadar kalabalığın içinde belli belirsiz ellerini havaya kaldırıp labirentler çizip çaresizlikler asıyorsun aramıza sus tırnağın acır karışırsın ölüme sevgi kaldırımlarında uyur uyanamazsın vurulursun kalbinden. |
kahkahalar indirdik betona değdi"
Emeğinize yüreğinize sağlık, zevkle okudum