Seken Masanın Karesi
masa aşkına ilk sen konuş
ne ben ne de sen diye başlamasak söze bu süs çiçeği bu dal ve kıyıları soğumuş ateşlerle sarılı çemberlerin ortası aniden sobelensek ya meftun kır dudağı yanaşan bir gül değil mi ortası alev almış yankılar adam akıllı sarhoş nereye tutunsak yukarı bir baş dönmesi ya aşkın ya anın soytarılıkları üşüyorum kaldır yakamı yukarı kızıl saçların ellerimi arar yok diyemem bir sarışındır ki sorma şaşkınlığım bir de kızarır kendi kendine ne zaman arzuyla baksam yüzüne damaları sevimli kedi Don juan ilelebet sırnaşır ayak oyunu eder geldi bak başı yumuşak ve uykulu sanki bu sahnenin samimi bir üyesiymiş gibi sırtının kamburunu değdiriyor dizime bas git diyorum bas git dudaklarım ıslak şimdi sana düşündüklerimi söyleyemem belki de konuşurum sendeleyen yıldızlardan bahsederim bir karambol tufanı eser dengesini kaybetmiş seken masanın karesi yada örtüleri karışır bütün karmaşaların şaşkınlık nöbetine batar cisimler kim bilir belki öpüşürüz aniden. |