kâbusdüş beyazda üşümekse kırmızı çatılardan sarhoş naralarına kadar ayrılıkta hususiyetle ucuz ve işte işe yaramaz pespaye bir kilimdir basıp geçiniz nolur ki eski sobalar olsaydı bir cüruf tutuşturup silerdi sabaha çıkarmazdı dalgınlık yangını üşüyenleri ahşap evler de yok artık kalkın gidelim kuşlar nisana kadar ölmek var dün gece hislerinde tipiye tutulmuş bir adam buzda kayan kızının düşüverince alnında beliren Venüs’ten yola çıktı sen hayatımın oyunuydun çanak çömlek patladı parmak uçlarımda kaybolan şehrin gözyaşı genzimde isli ağlamak hissi kömür tozundan sis tabakası sizsiz sessiz şehir kusuyor beni demem o ki üşümüşüm sarın uyku ile vurun sevdaları topal karıncalar uçun sabiler sübyanlar kaçın afakanlar basıyor rüyalarımı |
buz gibi...