DÖN VE GİT
Sol cebimde duruyor, gidenerin ihanetleri
Belki dönerler diye, sol cebimde tutuyorum Eğer bir gün gelirsen şehrime Bende ki canına uğramadan gitme Sokak ortasında ölen adamlardan farkı yok yalnızlığımın Oysa senin için dalında duran bir yapraktım ben İntihar süsü verilmiş bir şiirim ben Gece yarısından sonra sayfalarca yazılan Siyaha boyanmış bir gökyüzü Mavisi çalınmış bir deniz’im ben Hangi yöne gitsem uçurum Ve hangi yöne baksam ölüm Rüzgarın savurduğu bir yaprağım ben Şehrimin etrafında dönüp duran Ve bu şehirde hiçbir şair aşksız yaşamaz Şiirler kurşuna dizildiği zaman Sol cebimde duruyor, gidenerin ihanetleri Belki dönerler diye, sol cebimde tutuyorum Gözlerim biraz karanlık benim İçinde seller, fırtınalar kopuyor Saçlarım biraz pamuk tarlası Birazda yıldızları gökten alıp dökmüşler üstüne Artık bu yollar, bu şehir kalabalık geliyor bana Kaldırımlar daracık İki kişi yürümeye kalksan sığmazsın Allah’tan yalnızım Sen yoksun yanımda Sen olsan, yürünmez bu kaldırımlarda Ya bir araba çarpar öksüz kalırsın Ya da ayrı ayrı iki yabancı gibi geçer gideriz Sevgilim Vur beni sana çıkmaz sokağın tam ortasında Ve ikimizi ayrı düşüren bu şehrin üstüne kefen ört Ve ihanet ettiğin bu şehre sırtını dön, Dön ve git birdaha dönmemek üzere İbrahim DALKILIÇ ( 29/11/2013 // 02:45 ) |