Eridi Gönlümdeki BuzullarSevinin uzak dağlarına serptim şiirlerimi Yağmalanmış kentlerce viran ah yüreğim Masallar gizledim üşümüş avuçlarıma yar Kanaması geçmeyen bir bedende sensizim Yörüngesi hesaplanmamış ayrılık masalarında Sesler biriktirdim içimde, kayboldum kendimde Sen onar çürük yapılarımı, güven ol kemendime Mevsimler kalbura dönsün bakışının aleviyle. Eridi gönlümdeki buzullar, yöneldim çöllerine Adımlanmamış okyanuslarca aktım nehirlerine Dayanaksız bir ömürce tutundum ben gövdene Ruhunun izbe odalarında aşkı seçtim kendime. Sonbahar artığı yaprakları süpürüyor yağmur Ağaçlar hışırtılarıyla rüzgâra secde ediyorlar Her insan kendi trajedisini oynuyor hayatla Bir kadın ruhunu soyuyor anıların bankında. Solgun düşlerin artığıyla kirlenir aşkın mendili Kendi ırmağında boğuluyor bir adamın gözyaşı Sevginin yakasına tutunarak imgelerle sevişiyor Yüreğindeki yangınlarla ihtişamlı bir ömür sürüyor. Söylenecek sözler bitince tutuklanır mutluluk ruleti Zavallı düşünüşlerle avuç açarız yitip giden bir ömre Tesellimiz olur bir yudum an, özlemle bekleriz ahreti Keşke’lerle tarumar oluruz hep, hayal ederek cenneti. Selahattin Yetgin |