Yüreğimin Mimoza Çiçeği Ol
Mahrem kervanlar yürüyor gönül çöllerimde
Yüzümün dallarında yorgun kuşlar Kımıl bir esinti göğsümün duvarında Harlı ateşler karıştırıyorum yorgun bir kentte. Yalnızlık celsesinin sayfaları kulaçlarımda Geçiyorum içimdeki deli sarnıçları Üşümüş çakıllar değiyor ayaklarıma Bir sarılışın hazin özlemi yürek haritamda. Deli fişek üzünçler solmuş aşkın resimlerinde Şiirler sürünüyorum tenime, koynumda har İklimler geçiyor yorgun gözkapaklarımdan Sevişmesiz geçen bir güne atılırken çarpılar. Yüzeceksen gözlerimde, sağdıç olursun ölümlerle Hüzün ve yalnızlığın kollarında çok ağlarsın Sislerle kaplı gökyüzümü geçemezsin kulaçlarla İçimdeki simyacıların sırlarını bulamazsın. Esmer gecelere kapayacaksın yar gibi gözlerini Dirençler sürüneceksin terli devinimlerle tenine Törpülenmiş aşkların köprülerinden geçerek Dudaklarındaki sancıları nefesime vereceksin. Çelik suya kavuşur ve her öpüş nasılsa bedeni tutuşturur Işıksız bir koyda çıkar düşlerini yangın saatlerinden Yuvarlan özgürce bulutların renksiz göğsünde Yüreğimin mimoza çiçeği ol, büyü seven gönlümde. Azıcık mavi, bir tutam yeşil süründüm sensizlikte Dudaklarınla gezin, sokul türkü yalağı gizlilerime Kanat utançsız yerlerimi ah, sars bedenimi Sustur içimdeki talanlanmış naralarımı. Kanımı alevlere ağdırsın dokunuşların mevsimlerce Bir ceylanın korkak gözlerinde seni göreyim Aşksız ve sevdasız geçen tüm günleri değiştirerek Yalnız senin ülkenin şiir sultanı olayım. Selahattin Yetgin |