Ölümsüz Bir Tutkudur Fenerbahçe1907’de düştü bu ateş gönüllere, sarı nehirler karıştı laciverte Bir çığlık, bir ateş, tutkulu bir nefestir o, 104 yıllık bir efsane Avrupalar geçildi, devler safa dizildi, başarıyla döndü bu küre Gönüllerde taht kuruldu, şampiyonluğa koştu nefes nefese Şanlı tarihine yazıldı golcüler, kıskançlıkla izlendi Fenerbahçe. ‘Ogün, Birol Gol ‘ inledi tribünler, yenildi bir kalemde rakipler Can’lar, Yılmazlar, Lefter’lerle ölümsüzleşti, coştu hep tribünler Onurlu tarihini bilsin herkes, onun varlığıyla anlam buldu renkler Doyumsuz mutluluğun adresi oldu Kadıköy, iple çekildi sevinçler Bir çocuğun gözlerindeki anlamdı aşk, tartılamadı asla sevgiler. Yıldırım/a dönüştü bir gün başarı, rekorlar kırıldı, kupalar kaldırıldı Çeyreğe bölündü yeniden Avrupa, kısıtlı imkânlarla devlere saldırıldı Kuyt, Sow, Vebo, Emenike ve kalede Volkan, inançla zirveye çıkıldı Taraflı tarafsız her gönüle sıçradı bu ateş, sporun tüm dalları çiçek açtı Anlamların bile şifresini kırdı başarı, Fenerbahçe ateşi asırlarca yandı. Markaları satın aldı değeri, söylenmemiş bütün sözler uğruna söylendi Hınca büründü tüm rakipler, onu yenebilmek alfabelerindeki erdemdi Bir zaman sonra aşka dönüştü bu tutku, gökyüzü asil rengini inkâr etti Onur raflara kalktı, kapalı kapılar ardında galibiyet yeminleri ezberlendi Şeytan bildirileri yazıldı masalarda, gülücükler gözyaşıyla takas edildi. Atbaşı bir yarışın piyonları çıktı birden sahneye, şah mat olacaktı arenada Ansız bir hamleyle tutuklandı yıldırım, susturuldu milyonlar iğrenç bir asayla Tıkıldı korkunun mahzenlerine öfkeler, savunma bile alınmadı anasız yasayla Hiç affedilemeyecek bir oyundu ona oynanan, bırakıldık göğsümüzdeki sızıyla Yüreğimiz kan ağlıyor sevinin, diri diri gömün bedenimizi, işimiz olmaz duayla. Kasalar çürüyünce adalarda, meçhul mektuplar gönderildi patronlara ulaksız Kül dumanından ayrıldı hicranla, başarı yıldızlarımız söküldü sorgusuz sualsiz Kenetli ellerimizi de kırdılar, apoletimizde yangın çıkardılar aşikâre, kundaksız Yurtsuz bir yalan rüzgârı bu dostlar, kendi gölgemize ihanetten niye sanığız! Başarı merdivenlerinden itildi gövdemiz, bu ahir atlasta kalleşliğe de tanığız. Fırsat düşkünleri sevinin, gün sizin, örtündük acıları sayenizde bedenimize Ölümsüz bir tutkudur Fenerbahçe, kulak vereceksiniz bir gün bu sesimize Asil yüreklerimizden akan kandır lacivert, sarı/lacaksınız elbet kefeninize ‘Şen ola/sın oyununuz’, küllerimizden doğarak bineceğiz yeniden tepenize Bu sevdayı hiçbir güç bitiremez, kına yaksanız ne çıkar tanımsız gövdenize. Selahattin Yetgin |