Hayâl
bir kadın koşuyor
bana doğru güzeller koşuyorlar bütün güzel kadınlar koşuyorlar sonra hafif uçan gülümsemeleriyle kolları yana açık koşuyorlar tam kollarımı açarken birden cansız resimler Tablolardaki kadınlar ne de güzel ne de uzak ne de hafiftirler öyle hiç dokunulmazlar … Görmezlikten geldiğim şeyler: Kendi kendine konuşan deliler, sarhoşlar, sapıklar, çöp karıştıranlar. Genç ve bitmiş dilenciler. Çirkinler, yorgun bitkin ve mutsuzlar. Görmezlikten geldiklerim. Kaçıyorum onlardan. Kaçıyorum her yerden. Yine karşıma çıkıyorlar. Sokak sokak takip ediyorlar beni. Ellerinde ateşler yanarken koşuyorlar üstüme üstüme. Kaçamıyorum. Yorgunum. Düşüyorum koşarken yere ayakların altına düşüyorum. (Eziliyorum ayakların altında) Ayaklar üzerimde ama acı duymuyorum nasılsa. (neden acımıyor bir yerlerim) Ben yokum. Yok olduğumu anlıyorum Yok olduğumdan acı da yok Bir şey dokunmuyor bana. Korkuya kapılmıyorum, ölüm korkusuna da. Bağırıyorum rüyada bağırır gibi, duymuyor beni kimse. Duyan olsaydı, zaten ben de olurdum, o zaman yaşıyor da olurdum. Kalkıyorum ayaĝa ve yürüyorum. İnsanlar beni delip geçiyorlar. Bir hayal miyim? Vitrinlerin camlarından giriyorum, dokunduğum hiçbir şey kımıldamıyor. Rüzgar, bir rüzgar gittikçe güçlenerek esiyor bana ve içime doğru. İçim rüzgarla doluyor. Rüzgar alıyor beni kendine. Rüzgar ve ben varız, sonra rüzgar… |